Bisiklet


Bu makale 2021-03-11 14:13:11 eklenmiş ve 49682 kez görüntülenmiştir.
ZEKAİ PEKERBAŞ

 

 

Sürdürülebilir yaşam bireylerin, işletmelerin ve devletlerin benimsemesi gereken yeni bir yaşam tarzıdır. İnsanoğlu 20.yüzyılın ortalarına kadar çevre sorunlarının farkında değildi. Sanayileşme ve dünya gündemine yerleşen kalkınma düşüncesinin sınır tanımadan üretimi ve tüketimi artırması, kaynakların sınırsızca kullanılması yeni arayışlara yol açmış; kalkınma ve yaşanılan çevre arasında denge kurulması ihtiyacını gündeme getirmiştir. Bu anlamda Sürdürülebilir Yaşam kavramının öne çıktığını ve bu doğrultuda uygulamaları görmekteyiz. Sürdürülebilir yaşam tarzı yeme, ulaşım, sosyalleşme, enerji kullanımı, atık imhası gibi birçok konuyu içermektedir. Gelişen teknolojinin katkısı ile kaynakların daha verimli kullanılması, yaşamın kolaylaşması yönünde sadece çevresel değil, ekonomik kazanımları beraberinde getirmektedir. Gelecek nesilleri göz ardı etmeden günümüzün ihtiyaçlarının karşılanması olarak değerlendirmemiz doğru bir yaklaşım olacaktır.

Kentlerin yaşadığı sorunlardan bir tanesi de ulaşım kaynaklıdır. Kentsel nüfusun artması, plansız genişleme, motorlu araç kullanımının fazlalaşması sonucunda kent hayatı olumsuz etkilenmektedir. Çözüm olarak insan odaklı ulaşımı amaçlayan, toplumun erişim ihtiyacını kapsayan, insan ve ekosistem sağlığını dikkate alan, toplu taşıma ve bisiklet kullanımını öne çıkaran Sürdürülebilir Ulaşım uygulamaları karşımıza çıkmaktadır. Özellikle kısa mesafeli erişimlerde yürüme ve bisiklet kullanımının olumlu etkileri olmakta. Uygulamaya baktığımızda bisiklet kullanımının en yaygın olduğu ülkeler Hollanda, Danimarka, Almanya, İsveç, Norveç, Finlandiya, Japonya, İsviçre, Belçika ve Çin olarak karşımıza çıkıyor. Bisiklet yolu uzunluğu açısından New York ve ülkemizden Konya şehri ilk iki sırayı almakta.

Bisiklet yaşadığımız salgın dönemlerinde ulaşım ve erişim açısından kolaylıklar sağlamış, dünya kentlerinde ve ülkemizde de insanların sosyal mesafe dürtüsü ile ulaşım aracı olarak bisiklete yönelmeleri ve kullanmaları daha da artmıştır. Bu dönemde özellikle Avrupa ülkelerinde mevcut bisiklet alt yapısına ilave olarak ciddi yatırımlar yapıldığını, ülkemizde de bisiklet satışlarının arttığını gözlemliyoruz.

Spor yapmak ve eğlenmenin yanında ulaşım aracı olarak kullanılan bisikletin yaşamımızdaki olumlu etkilerini şöyle özetleyebiliriz.

-Bisiklet en sağlıklı ulaşım araçlarından olup, çevre dostudur. İnsan faaliyetlerinin doğada oluşturduğu karbondioksit miktarı olarak tanımlanan Karbon Ayak İzi’nin azalmasına katkı sağlar.

-Yakıt ve enerji sarfiyatı olmadığı için ülke ve birey ekonomisine katkıda bulunur. Diğer ulaşım araçlarına göre çok daha düşük fiyatlıdır. Vergi, sigorta gibi masrafları yoktur.

-Trafik kazalarının azalması ve bireysel hareketliliğin gerçekleşmesi ile sağlık masraflarının küçülmesini sağlamaktadır.

-Gürültü ve görüntü kirliliğini önler.

-Yol yapım ve bakım giderlerinde azalmaya sebep olur. Park sorununu azaltır ve alışverişe kolay ulaşılmasına neden olur.

-Harekete bağlı olarak kas ve refleks gelişimiyle beraber kişinin kilo almamasını sağlar,  eklem ağrılarını azaltır.

-Kalp sağlığını geliştirir; nabız kontrolü, tansiyon ve kötü kolesterol gibi temel sorunlara karşı iyi gelir.

-Bağışıklık sistemini güçlendirir.

-Beyine ulaşan oksijen miktarını artırıp, beyin fonksiyonlarının daha iyi çalışmasını sağlar.

-Stresi engeller ve kişilerin öz güvenini artırır.

Arzulanan nitelikte olmasa da 35 ilimizde ve bazı ilçelerimizde bisiklet kullanımına ait düzenlemeler ve alt yapı çalışmalarının yapılmasını, ülke kaynaklarımızın korunması yönünde olumlu çalışmalar olarak ifade etmemiz gerekir. Hatta bu anlamda komşu ilçemiz olan Çaycuma’yı örnek göstermemiz mümkün. Açıklamalara göre 17 kilometrelik bisiklet yolu ilçe sakinlerinin kullanımına tahsis edilmiş durumda. İlimizde ise Kozcağız ve İnkumu olmak üzere yaklaşık 5 km’lik bisiklet yolunun bulunması, arazimizin fiziki uygunluğuna rağmen en azından kısa mesafedeki ulaşımlarda bile bisikletin tercih edilmemesinin göstergesi olarak duruyor.

Özelikle merkez ilçemizde yaşadığımız trafik sorunu, gerek yöneticilerimizi gerekse kent sakini olan bizleri yakından ilgilendirmektedir. Konuya ilişkin çözüm yolları mutlaka araştırılmaktadır. Sağladığı avantajlardan dolayı bisiklet kültürünün yerleşmesi ve yaygınlaşması amacıyla uygulama alanlarının düzenlenmesini çözüm yollarının içerisinde görebiliriz.

Kentimizde yaşamı daha kolaylaştırmak ve ekosistemin korunması için kent sakinleri olarak bizlere de sorumluluk düşmekte; ancak önerilerden verim alınması ve yetkili makamlara sunulacak fizibilite raporunun hazırlanması için bazı birimlerin kolektif çalışmalarına hepimiz adına ihtiyaç duyulmaktadır. Bartın Belediye meclisi bünyesinde oluşturulan Trafik Komisyonu ile Kültür ve Turizm komisyonunun,  “Sürdürülebilir ve Akıllı Kentler” konusunda misyon üstlenen üniversitemiz görevlileri ile yapacakları değerlendirmeler ve çalışmalar ilimiz adına örnek olacaktır. STK olarak bisiklet konusunda faaliyet gösteren ve farkındalık yaratan Bartın Pedaldaşlar  Derneği’nin konunun paydaşlarına dahil edilerek önerilerinin dikkate alınmasının yararlı olacağını düşünüyorum.

Hepimizin ve gelecek nesillerin daha kolay ve daha özel kentlerde yaşaması dileği ile sağlıkla kalın.

 

 

 

 

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›