UZAKTAN EĞİTİM DEDİKLERİ…


Bu makale 2020-12-19 16:37:43 eklenmiş ve 58410 kez görüntülenmiştir.
SEZAİ HANGİŞİ

 

 

Uzaktan eğitim; zamandan ve mekândan tamamen bağımsız bir şekilde öğrencinin ve öğretmenin okula gelme zorunluluğu olmaksızın mevcut var olan bilgisayar teknolojileri, televizyon, cep telefonu ve tablet gibi vasıtalarla sanal ortamda canlı, görüntülü, sesli olarak derslerin işlendiği, katılımcının istediği zaman bunları tekrar izleyebileceği ve görüntüleyebileceği, günümüz şartlarında eğitim ve öğretimin hızla bilgisayar ortamında geçtiği yenilikçi bir eğitim sistemidir.

Uzaktan eğitim almak özellikle son aylarda yaşanan korona salgını nedeni ile bir zorunluluk haline geldi. Alt yapının yetersizliği, öğrencilerin ve eğitimcilerin tam adapte olamaması nedeniyle pek verimli yürüdüğü söylenemez. Uzaktan eğitim ve uzaktan çalışmaya, uzaktan bakıldığında çok kolay ve çok daha rahat gibi görünüyor. Oysa kazın ayağı hiç de öyle değil. Uzaktan eğitimde, öğrenci, öğretmen ve veliler, fazlasıyla bunalmış durumda.

Uzaktan eğitim modeli tüm sınıflar ve tüm dersler için uygun değildir. Örneğin bir kimya deneyini öğrencilere göstermeniz için uygun değildir. Atölye ve meslek dersleri uzaktan eğitimle olmaz. Yine anasınıfı ve 1. Sınıflar için uzaktan eğitim mümkün değil, yapılamaz ve faydası olmaz. Genel olarak; üst sınıflarda, sözel diyebileceğimiz ve dışarıdan ek ihtiyaç gerektirmeyen dersler için uygulanabilir. Uzaktan eğitimle yüz yüze etkileşim neredeyse yok diyebiliriz. Bu nedenle bunu kabullenmek gereklidir. Yine eğitimci arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerde dedikleri şunlar;

-Günde altı saat ekran başında türlü yöntemlerle öğrencinin dikkatini toplamak çok zor.

-Yirmi yıllık öğretmenlik hayatımın en zor bir yılını geçirdim. Bitsin bu işkence ama sağlıkla bitsin.

-Gözleri mahvoldu çocuğumun, baş ağrısı çekiyor.

-Uzaktan eğitimde ders vermek çok yorucu. Çünkü yüz yüze de mimiklerle, jestlerle iletişim kurulabilir. Veliler de derse dahil oluyor. Bilgisayarda sabahtan akşama ders yapmaktan öğrencinin öğretmenin dermanı kalmadı.

-Her sabah gözlerimizin ağrısıyla, sırt ve boyun ağrısıyla uyanır olduk. Yavaş yavaş sağlığımız da elden gidiyor. Bir an önce bu süreci atlatıp okulların açılması temennisiyle yaşıyoruz.

-Öğle sonu ders olan günler verimsiz, dönüt almak veli gönderirse mümkün oluyor. 6 saat ders çok fazla. Kontrol zor. Girmeyene yaptırım yok...

 -1.sınıf okuma yazma bilmiyorlar. Teknoloji kullanamıyorlar. İnternet kasıyor.

-Öğrencilerin derse katılımı sağlanamıyor.

-Rehber öğretmen ve psikolojik danışman olarak öğrencilerin hepsine ulaşma noktasında sıkıntı yaşanmaktadır. Risk grubu olarak belirlenen öğrenciler iletişim araçlarına sahip değiller

-Kısıtlı interneti olan ve aynı aileden uzaktan eğitime girmeye çalışan birden fazla çocuk olunca aile sıkıntı yaşıyor, canlı derse yarım yamalak giriyorlar.

-Öğrencilerdeki donanım eksikliği etkileşimi azaltıyor.

-Ekran paylaşıp çizim yapmasını istiyorum mesela bilgisayar olmadığı için yapamıyor

-Öğrencilerimizin %85'inin ev interneti olmadığı için derslere katılım sağlayamıyorlar.

Sonuç olarak normal durumdaki fırsat eşitsizliği, uzaktan eğitimde de aynen devam ediyor. Bir de eğitim her şeyden önce disiplin ve devamlılık gerektirmektedir. Uzaktan eğitim de devamsızlık çok fazla ve ders sırasında katılım yok, öğrencilerin yeterince bu yeni sisteme adapte oldukları söylenemez.

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›