“7 bin 500 lira olan emekli maaşı artık yetmiyor”

EYBEY Medya’da yayınlanan Ahmet Oktay’la Enine Boyuna programının canlı yayın konuğu Millet İttifakı Milletvekili Adayı Av. Ceyda Halıcıoğlu Sargın oldu. Sargın, orman köylüleri ile birebir görüştüğünü belirterek “Yüzde 25’lik olan desteğin yüzde 15’e düşürüldüğünü söylüyorlar. Biz bunun için elimizden geleni yapacağız. Orman köylülerimizin haklarını sonuna kadar savunacağız. Aynı zamanda üretici çok büyük sıkıntıda. Hayvanları yetiştiremediklerini, süt, yoğurt üretiminde çok zorlandıklarını hatta gittiğim yerlerde ben birçok tarlanın ekilip biçilmediğini görüyorum. Neden ekilmediğini sorduğumda çok maliyetli olduğunu bu üretimin bu maliyeti karşılamadıklarını, 7 bin 500 TL emekli maaşı ile geçindiklerini, yiyeceklerini de sadece ekip biçerek karşıladıklarını duyuyorum. Vatandaşımız hiçbir şekilde bunu hak etmiyor. 7 bin 500 lira olan emekli maaşı artık yetmiyor” dedi.
Bu haber 2023-05-06 16:23:48 eklenmiş ve 4020 kez görüntülenmiştir.

 

Millet İttifakı Milletvekili Adayı Av. Ceyda Halıcıoğlu Sargın, EYBEY Medya’da yayınlanan Ahmet Oktay’la Enine Boyuna programının canlı yayın konuğu oldu.

 

 

“Benim için çok büyük bir adımdı”

 

 

 “Geçtiğimiz gün Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu’nun katıldığı bir miting programı vardı. Sizin için, Bartın için nasıl bir program geçti? Ve gözlemleriniz nasıldı?” Sorusunun üzerine Sargın,O gün aslında çok erken başladık miting için hazırlıklara çünkü saat 10’da Saltukova’ya gittik. Genel başkanımız ve Cumhurbaşkanı yardımcımız Ekrem İmamoğlu’nu karşılayarak güne başladık. Önce Zonguldak mitingimiz vardı. Oraya geçecektik. Birçok defa yolumuz kesildi. Vatandaşın çok büyük bir teveccühü vardı. Sonra Zonguldak mitingi inanılmaz coşkuluydu. Oradaki mitingi tamamladıktan sonra Bartın için yola çıktığımızda tekrar hem Çaycuma hem Bakacak tarafında yolumuz kesildi. İnsanların artık sabrı kalmamış. Bu ekonomik Buhran artık vatandaşı çok yormuş. O yüzden de artık insanlar nefes almak istiyor yüzden de çok büyük bir teveccüh gösterdiler. Ben ilk defa bu şekilde bir mitinge katıldım. Benim için çok büyük bir onurdu. Çok gurur duydum. Bir kadın olarak neleri başarabileceğimi göze aldım ve onunla çıktım. Bunu başardığımı düşünüyorum. Benim için çok büyük bir adımdı. Aynı şekilde benim kızlarım ve Bartın kadınları için çok büyük bir adımdı bu. Çünkü ben Bartın Barosuna kayıtlı ilk kadın milletvekili adaylığında bulunan kadın avukatım. Ben Bartın Barosu yönetim kurulu üyesiydim bunun için görevimden istifa ettim” diye konuştu.

 

 

“Bizim girip çıkamayacağımız hiçbir yer yok”

 

 

Sargın, “Miting alanındaki yaşanan o coşku selini saha çalışmalarında, seçmen çalışmalarında görebiliyor musunuz?” sorusu üzerine ise “Bir kadın olarak ben bunları her zaman görüyorum. Aysu Hanım da aynı şekilde görüyor. Çünkü biz bir kadınız. Bizim girip çıkamayacağımız hiçbir yer yok. Biz kahveye de gidebiliyoruz, eve de gidiyoruz. Sokak’ta gördüğümüzle de yine konuşabiliyoruz. Ben zaten İYİ Parti kontenjanından Millet ittifakı 2. Sıra adayı olduğum için bizim zaten Genel Başkanımız bir bayan. Bayanların her şekilde her platformda olması gerektiğini düşündüğümüz için, halkımız da buna çok büyük teveccüh gösterdiği için ben bundan dolayı çok mutluyum ve umutluyum. Sahneye ilk çıktığımda adım söylendiğinde ben ucunu göremediğim bir kalabalıkla karşılaştım. Aynı zamanda otobüs kalabalıktan dolayı birçok kez manevra yapmak zorunda kaldı. Bartın’ın bence uzun zamandır bu kadar kalabalık olan tek mitingiydi diyebilirim” dedi.

 

 

“Kucaklayıcı şekilde bizi karşılıyorlar”

 

 

“Meral Akşener’in kısa bir süreliğine de olsa 6’lı masadan ayrılıp gelmesi ile ilgili sahada seçmen anlamında bir tepki görüyor musunuz? Gerçekten anlatıldığı gibi mi?” sorusuna Sargın, Hayır, hiçbir tepki yok. Şimdiye kadar gittiğim her kırsal kesimde, köyde hiçbir yerde meral Hanım’ın masaya oturup kalkması ile ilgili kesinlikle hiçbir tepki görmedim. Hatta daha çok kucaklayıcı şekilde bizi karşılıyorlar. İYİ Parti kontenjanından girdiniz, işte Ceyda hanım biz sizi çok seviyoruz, Meral Hanım’ı çok seviyoruz. Diye halkımızı bizi çok büyük bir teveccühle karşılıyor. İnşallah yine halkımız sandıkta bu teveccühü gösterirse bizde bu göreve talip olduk inşallah rabbim herkesin hakkında hayırlısını versin” ifadelerini kullandı.

 

 

“Üyelerle de hiçbir kırgınlık yok”

 

 

Sargın, “Parti içerisinde küskünlerin olduğu hatta sizin aday olmanızdan sonra diğer adayların küskünlüğü olduğu, çalışmayacağı yönünde de, yönetim kurulu üyelerinin de olduğu ama biz bakıyoruz ki, sahada ki İYİ Parti bildiğimiz kişilerde bu kırgınlık yok. Parti içerisinde siz bunu görebiliyor musunuz? İl Başkanı ile bunları konuşuyor musunuz?” sorusunun sorulması üzerine ise şu ifadeleri kullandı:

 

 

“Ben İYİ Parti’nin kurucu üyelerindenim Bartın’da. Şimdiki sayın il başkanımız da dâhil olmak üzere, geçmiş il başkanlarımız da dâhil olmak üzere hepsi büyük bir özveri ile çalışıyorlar. Bana çok büyük destekçiler. Hatta sürekli telefonlaşıyoruz kendileriyle. Üyelerle de hiçbir kırgınlık yok. Bütün üyelerimiz, bütün il başkanlarımız, bizim CHP ile ortak bir SKM grubumuz var. Bunun üzerinden çalışıyoruz. Öncelikle ben bütün ittifak partisi il başkanlarına, onların teşkilatlarına ve üyelerine çok teşekkür ediyorum. Çünkü müsaitlik durumuna göre her yerde bizimle birlikte çalışıyorlar. Çok büyük bir özveri ile çalışıyorlar. Kesinlikle ve kesinlikle bizim kendi partimiz açısından da hiçbir şekilde arada kırgınlık ya da küskünlük yok. Bugün bir piknik düzenlendi hatta yayına geleceğim için katılmadım. Eski ve yeni bütün üyelerimiz, yönetim kurulunda yer almış arkadaşlarımız o piknikteydi. Bizim aramızda küskünlük dargınlık kesinlikle yok. Hatta eski yönetimde olup da şimdi sadece üye olanlar yine geliyorlar bizimle çalışıyorlar.”

 

 

“En çok yakındıkları mevzu ekonomi”

 

 

“Vatandaşlardan nasıl talep ve istek geliyor?” sorusuna Sargın,Ben sahadaki çalışmalarımı şu şekilde yürütüyorum; gittiğimizde ilk önce hitap ediyoruz daha sonrasında soru- cevap şeklinde gidiyoruz. Vatandaşımıza tek tek söz vererek, hem onlarla tanışmış oluyorum, hem onlarla karşılıklı konuşma fırsatı buluyorum. En büyük sıkıntınız nedir? Diyorum. En çok yakındıkları mevzu ekonomi. Bazı yerlerde de siz milletvekili olsaydınız ne yapardınız? Bartın için diye sorduğumda yine ekonomi ile karşılaşıyorum. Ekonomi artık ülkenin çıkmaz bir sokağı olmuş. Hem emeklinin yaşadığı ekonomi, hem üreticinin, hem çiftçinin yaşadığı ekonomi, hem esnafın yaşadığı ekonomik sıkıntılar hep bu şekilde geliyor talepler” dedi.

 

 

“Vatandaşımız çok büyük bir çıkmazda”

 

 

Sargın, “İktidar olduğunuzda nasıl bir Parti’nin politikası içerisinde yer alması için yaptığınız çalışmaları söyler misiniz?” sorusunaMutabakat metnimiz var biliyorsunuz.6’lı Masa’nın bir mutabakat metni var ve ekonomi ile ilgili çözüm önerileri de orada yazıyor. Dijital bir çağda yaşadığımızdan dolayı artık bilgiye erişim çok kolay. Bizim en büyük banknotumuz 200 lira. Bu 200 lira ile 1 kilo kıyma alamıyoruz. Vatandaşımız çok büyük bir çıkmazda. Ev kiraları aynı şekilde. Faturalar aynı şekilde. İnsanlar çok büyük bir çıkmaz içerisinde. Hatta öyle bir durumdayız ki biz artık ekonomik olarak insanlar ev alırmış gibi kira ödüyor ve faturalarını ödüyor. Ev kirası ödermiş gibi faturalarını ödüyorlar. Artık biz bunun son bulmasını istiyoruz. Ben de bir ev hanımı olarak size derdimi açıklayayım. Ben her gün markete gittiğimde benim iki tane kızım var az önce de söyledim. Benim kızlarım abur cubur almak istiyor, evimizin genel ihtiyaçları var. 1 kilo soğan aldığınız da bize bir hafta gider. Yani bizim 4 kilo soğan almamız lazım. Ama yemeğin yanında biz salatalarımıza da soğan koyuyoruz. Artık vatandaş şunu diyor yarım soğanı yemeğe koyuyorum, yarım soğanı da salata da koyuyorum demeye başladılar. Vatandaşımız artık malzemeden tasarruf ediyor. Ama hak etmiyorlar” ifadelerini kullandı.

 

 

“Vatandaşımızın en ufak bir şüphesi olmasın”

 

 

“Mutabakat metninde emeklilerle ilgili 15 bin TL’lik bir katkı var. Bunu da açar mısınız?” sorusuna ise Sargın, Sayın Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu vaadinde zaten Kurban Bayramında 15 bin TL emekli maaşını herkesin hesabına yatırılacağını bildirdi. Her gittiğimiz yerde bunu söylüyoruz. Bizim bunu karşılamak için kaynaklarımız var. Devlet olarak biz bunları karşılayabiliriz. Ama maalesef sayın iktidarımız, vatandaştan aldığı kaynakları vatandaşa vermek yerine farklı platformlarda 5’li çete dediğimiz kişilere ödemeler yapıyorlar. O yüzden Kemal Kılıçdaroğlu her mitinginde aynı şeyi söylüyor. Vatandaş’tan aldığımızı vatandaşımıza vereceğiz, vatandaşımızı refah içerisinde yaşatacağız diyorlar. Bundan hiçbir vatandaşımızın en ufak bir şüphesi olmasın” dedi.

 

 

“Biz bunun için elimizden geleni yapacağız”

 

 

Sargın, Orman köylüleri ile ilgiliGittiğim yerlerde orman köylüleri ile birebir görüşüyorum. Onların taleplerini öğreniyorum. Onları da dinliyorum. Yüzde 25’lik olan desteğin yüzde 15’e düşürüldüğünü söylüyorlar. Biz bunun için elimizden geleni yapacağız. Orman köylülerimizin haklarını sonuna kadar savunacağız. Aynı zamanda üretici çok büyük sıkıntıda. Hayvanları yetiştiremediklerini, süt, yoğurt üretiminde çok zorlandıklarını hatta gittiğim yerlerde ben birçok tarlanın ekilip biçilmediğini görüyorum. Neden ekilmediğini sorduğumda çok maliyetli olduğunu bu üretimin bu maliyeti karşılamadıklarını, 7 bin 500 TL emekli maaşı ile geçindiklerini, yiyeceklerini de sadece ekip biçerek karşıladıklarını duyuyorum. Vatandaşımız hiçbir şekilde bunu hak etmiyor. 7 bin 500 lira olan emekli maaşı artık yetmiyor” diye konuştu.

 

 

“Duruşmanın görüldüğü yer şuan da çok yetersiz”

 

 

“Bartın’ın en önemli konularından birisi maden kazası. Geçen hafta başlayan mahkeme süreci bu hafta da devam ediyor. Bunlarla ilgili neler söylemek istersiniz?” sorusuna Sargın, şu ifadeleri kullandı:

 

 

“Duruşmanın görüldüğü yer şuan da çok yetersiz. Biz ilk duruşma yapılmadan önce de bunu söyledik. Hatta bununla ilgili spor salonunda duruşmanın yapılması ile ilgili gerekli yerlerden izin alınması için taleplerde bulunuldu. Ancak bakanlık o spor salonlarının sadece spor amaçlı kullanılabileceğini söyledi. Duruşma için uygun olmadığını söyledi. Polis noktasından sonra geçtikleri ilk koridorda görülmekte. Çünkü zaten mevcut ağır ceza mahkememiz bu durumu karşılamıyor. Biz geçen haftaki basın açıklamamızda da bu mahkeme salonu için bir talepte bulunulmasını önerdik. Ben maden kazası olduğunda Bartın Barosu yönetim kurulu üyesiydim. Birebir maden kazasında şehit olan ailelerin ve yakınlarının hepsiyle birebir görüştüm. Hepsi çok büyük acılıydı ve kısaca ateş düştüğü yeri yakar. Hepsi gencecik. Hepsinin yeni doğmuş veya hamile olan eşleri vardı. Bu yüzden onlar için çok zor bir süreç.”

 

 

“Biz öncelikle adalet ve liyakat için geliyoruz”

 

 

“Bazı yetkililer ile ilgi soruşturma açılmadığı yönünde iddialar var” sorusunu da yanıtlayan Sargın, “TTK üst yönetimi hakkında bir soruşturma açılması yönünde talepte bulunduk. Ancak halen o yöneticiler hakkında bir talepte bulunulmadı. Bir soruşturma açılmadı. Hatta madeni denetlemeye gelen müfettişler hakkında da bir soruşturma başlatılmadı. Adalet ve liyakatin ne kadar önemli olduğunu biz maden kazasında gördük. Biz hep söylediğim gibi adalet ve liyakat için bu iktidar gelmek istiyoruz. Çünkü adaletin ve liyakatin ne kadar önemli olduğunu, bunun insanın ekonomik durumunu etkilediğini biz bunu maden kazası ile gördük. Liyakatsiz insanlarla yönetilen bir sistemde veya TTK bakımından da başka iş yerleri bakımından bir sonuç alamadığımızı gördük. İnsan hayatına mal oluyor. Liyakatsizlik ve adaletsizlik maalesef ben bir hukukçuyum ve pozitif olarak açıklıyorum insan hayatıyla ödeniyor. Bizim bunun için artık tahammülümüz yok. Ben bir avukat olarak da tahammülüm yok. Türkiye’nin dört bir tarafında kadın cinayetleri işleniyor, çocuk istismarları yaşanıyor. Bizim 43 tane canımız gitti. Her gün sayısız olayla karşılaşıyoruz. Adaletin ve liyakatin ne kadar önemli olduğunu biz bu her gün yaşadığımız olaylarla görüyoruz. Bu sıradan bir olay değil. Bunlar toplumu ilgilendiren çok önemli olaylar yüzden de biz öncelikle adalet ve liyakat için geliyoruz. Çünkü adaleti ve liyakati sağladığımızda ekonomi de düzelecek. Üretim başlayacak. Yatırımcılar ülkemize gelecek ve onun arkasından bütün bu yaşamış olduğumuz tüm sıkıntılar çorap söküğü gibi çözülecek” ifadelerini kullandı.

 

 

“Sahada iki kadın avukat olmak çok güzel”

 

 

Sargın, yöneltilen “Avukatlık mesleği siyasette avantaj sağlıyor mu, sağlamıyor mu?” sorusuna iseAvukatlığın vermiş olduğu bir hoşgörü oluyor ama bazı kesimlerde bunu ne yazık ki farklı değerlendiriyor. Ama dediğim gibi adalet, adalet, adalet. Avukatlık mesleğimi icra ederken ben avukatlık mesleğini icra etmeye başlamadan önce ben layığıyla yerine getireceğime dair avukatlık yemini ettim. Ama maalesef bizim ülkemizde adalet istediğimiz gibi işlemiyor. Ama sahada iki kadın avukat olmak çok güzel. Vatandaş çok güzel kucaklıyor bizi. İnşallah iki kadın avukat olarak buradan gidersiniz, Bartın’ımızı orada temsil edersiniz. Artık inşallah kadın eli değer bu ülkeye diyerek bizi gururlandırıyorlar” dedi.

 

 

“Bunun için elimden geleni yapacağım”

 

 

Arıt’la ilgili projelerinin olup olmadığı ile ilgili sorunun sorulması üzerine Sargın, “Pazar günü oradaydım. Özellikle bana söyledikleri şey, sayın vekilim lütfen yine siz buradan vekil olarak giderseniz lütfen belediyemiz geri gelsin. Bizim burada ihtiyaçlarımızı görmek için, belediye ile ilgili işlerimizi görmek için sürekli biz Bartın’a gidip geri gelmek zorundayız diyorlar. Aynı şekilde yollarında çok büyük sıkıntılar var ve onunla ilgili şikâyetlerini dile getiriyorlar. Arıt’ı yolu gibi bitmeyen bir sevdamız var diye bir söz var. Onu söylüyorlar. O yolun tamamlanmasını istiyorlar. Arıt’ın unutulmuş bir şehir olmaktan çıkmasını istiyorlar. Beni en çok etkileyen de aslında, bankamatiğin olmaması. Dediler ki, bizim cebimizde 1 lira para kalmadığında biz para çekmek için Bartın’a gitmek zorundayız dediler. O beni çok etkiledi. Görev verirlerse inşallah bunun için elimden geleni yapacağım. Biz bunları çözmek için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.

 

 

“Bize görev verildiğinde biz bunun için elimizden geleni yapacağız”

 

 

Kozcağız’ın ilçe olma talebi ile ilgili Sargın, “Ben Kozcağız’a birçok kez gittim. Bundan önce gittiğimde Kozcağız’da bizim pazarcı kadınlarımız, emekçi kadınlarımız Kozcağız’da maalesef kendileri güneş şemsiyeleri ile kardan ve yağmurdan korunmaya çalışıyorlar. Oradaki emekçi kadınlarımızın hepsi benden birebir istedikleri şey, Kapalı bir Pazaryeri yapılmasıydı. Bununla ilgili defalarca yetkililere gittiklerini söylediler. Ancak 15 yıldan beri kesinlikle bu konuyla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığını söylediler. İlk göreve geldiğinizde biz sizden bunu talep ediyoruz dediler. Ben de dedim ki onlara, siz bize yetkiyi verirseniz inşallah biz bunu gerçekleştiririz dedim. Gidip gördüğümde zaten o kadınların soğuktan ne kadar zor şartlar altında para kazanmaya çalıştıklarını da kendim bire bir gözümle gördüm. Önceki haftalarda bu Kozcağız’daki kapalı Pazar yeri ile ilgili çalışma başlandığını duydum. Bir taraftan sevindim ama neden daha önce yapılmadığını sorguladım. Kozcağızlı’lar oranın ilçe olmasını talep ediyorlar. Bununla ilgili milletvekili Sayın Aysu Hanım, önerge mecliste sundu. Ancak reddedildi. İnşallah bize görev verildiğinde biz bunun için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.

 

 

“Gençlerimizin umutları yaşasın diye, gençlerimiz işsiz kalmasın diye…”

 

 

Sargın, “Bu işsizlik politikaları ile ilgili bahseder misiniz?” sorusunun ardındanGittiğim her köyde vatandaşımızla konuştuğumda, geçtiğimiz hafta Ulus’ta üç köyü ziyaret ettim. Vatandaşımız bize dedi ki biz İstanbul’da yaşıyoruz, biz buraya yaz için geliyoruz. Çocuklarınız nerde dediğim de onlar İstanbul’da, neden İstanbul’da dediğimde burada işsizlik sorunu var dediler. Biz zaten milletin ittifakında gençlerimizin umutları yaşasın diye, gençlerimiz işsiz kalmasın diye, kalifiye elemanlarımız yurtdışına kaçmak zorunda kalmasın diye biz milletin ittifakında milletten yetki istiyoruz” dedi.

 

 

“Eşim en büyük destekçimdi”

 

 

Aday açıklandığınızda ilk gün ne hissettiniz?” Sorusu sorulmasının üzerine ise Sargın,Öncelikle Aysu hanımla birlikte çok büyük bir uyum içerisinde çalışıyoruz. Bazen birlikte geziyoruz bazen zamanın az olmasından dolayı ayrılmak zorunda kalıyoruz. Bir önceki dönem vekilliğinin vermiş olduğu vekilliğinin programının yoğunluğu var. Adaylık konusuna geldiğimizde bütün partili adaylarımız sağ olsunlar. Aday olmam yönünde beni çok zorladılar ve istekte bulundular. Sonra aday adaylık başvurusunda bulundum. O konuda eşim en büyük destekçimdi. Asla beni yalnız bırakmadı. Sadece bu seçim çalışmalarında kızlarımızı biraz ihmal ediyoruz. Ama onları da seçimden sonra telafi ederiz” diye konuştu.

 

 

 

“Sayısız anım var”

 

 

Sargın, “Bu seçim sürecinde özel bir anınız oldu mu?” sorusuna “Geçenlerde gittiğim yerde bir amca, ‘Kızım benim oyum sana’ dedi. Ben seni hiç tanımıyordum ama ben seninle bu şekilde tanıştım. Ben seni her zaman destekleyeceğim dedi. Bu şekilde hem kadınlarımız, hem gençlerimiz, hem amcalarımız, hem abilerimiz sürekli destekliyorlar sağ olsunlar. Sayısız anım var” dedi.

 

 

“Genel siyasetin ağzıyla lütfen yerelde siyaset yapmasınlar”

 

 

“Cumhur İttifakı’nın adaylarını gördüğünüzde neler yaşıyorsunuz?” sorusuna ise Sargın, şu ifadeleri kullandı:

 

 

“En son geçen Abdipaşa’da karşılaştık. Sayın Cemal Akın’la karşılaştık. Birbirimize başarılar dileyip geçtik. Biz Bartın’da yaşıyoruz. Evet, ben bugün bir adayım, bütün diğer siyasi partilerin de adayları var. Tek bir ricam var diğer adaylardan, bizim Bartın’da yaşadığımızı lütfen unutmayalım. Biz Bartın gibi küçük bir yerde yaşıyoruz. Genel siyasetin ağzıyla lütfen yerelde siyaset yapmasınlar çok rica ediyorum. Ben bütün adaylara öncelikle başarılar diliyorum. Hepimiz küçük yerde yaşadığımız için bu seçim çalışmaları bittiğinde 15’inde bir şekilde ya ticari, ya cenaze, ya düğün bir şekilde sokakta muhakkak karşı karşıya geleceğiz. Birbirimizi lekeleyerek, birbirimize ithamlarda bulunarak lütfen genelde siyaset yapmayalım.

 

 

Bizim 6’lı masamızda 6 siyasi partinin lideri imza attı. Başka hiçbir parti yok orada. Diğer belirtilen parti başka bir ittifak içerisinde. O bizi ilgilendiren bir durum değil. O yüzden bizde olmayan bir siyasi parti ile eleştirilmemiz hiç hoş değil. Öbür taraftan baktığınız da Habur’da çadır mahkemelerini hiçbir ittifak partisi genel başkanı kurmadı. Oslo görüşmelerini bizim başkanlarımız yapmadı. Dolmabahçe’de o gizli görüşmeleri bizim başkanlarımız yapmadı. Çözüm süreci adı altında yürüttükleri olayda şimdi bizi eleştiriyorlar. Bizim onlarla hiçbir bağlantımız yok. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener ve 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun bununla ilgili hiçbir bağı yoktur. Ayrıca bir önceki seçimde TRT’de Osman Öcalan’ın mektubunu Osman Öcalan’a okutan da biz değiliz. TRT devletin kanalıdır. Biz okutmadık.”

 

 

ETİKETLER : Ceyda Halıcıoğlu Sargın
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›