İl Sağlık Müdürlüğü’nden “KKKA” uyarısı!

Bartın İl Sağlık Müdürlüğü, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ile ilgili önemli uyarıda bulunarak kene yoluyla bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığından korunmak yöntemlerini paylaştı. Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada; “Kene yoluyla bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığından korunmak için; tarla bağ, bahçe, orman, piknik alanı ve ahır gibi kene yönünden riskli yerlere giderken vücudunuzu örten giysiler giyin, pantolonunuzun paçalarını çorabınızın içine sokun veya çizme giyin. Kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edin, oturacağınız yere açık renkli örtü serin. Kene yönünden riskli yerlerde bulunduktan sonra vücudunuzda kene olup olmadığını kontrol edin. Kene vücudunuzda tutunmuşsa en yakın sağlık kuruluşuna gidin. Kenen vücudunuzdan çıkarıldıktan sonra 10 gün içinde halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler görülmesi halinde mutlaka sağlık kuruluşuna başvurun” denildi.
Bu haber 2022-05-23 17:01:30 eklenmiş ve 119 kez görüntülenmiştir.

 

“KENEYİ HAFİFE ALMAYIN, TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAYIN”

 

 

Kübra Nur AK

 

 

Bartın İl Sağlık Müdürlüğü,  Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

 

 

Kene yoluyla bulaşan ve kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak bahar ve yaz aylarında görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından korunmak için alınması gereken tedbirleri kamuoyuyla paylaşan İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan bilgilendirmede hayati uyarılarda bulunularak şu ifadelere yer verildi:

 

 

“Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), keneler tarafından taşınan Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirüs grubuna ait bir virüsle oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) karakterli bir enfeksiyon hastalığıdır.

 

 

KKKA ilk olarak 12. yüzyılda Tacikistan’da tanımlanmıştır. Hastalık, keneler tarafından insanlara tutunmasını takiben idrarda, tükürükte, rektumda ve abdominal kavitede kan görülmesi ve vücutta yaygın kanamalarla tarif edilmiştir. 1944-45 yıllarında Rusya’nın Kırım bölgesindeki Batı Kırım steplerinde çoğunlukla ürün toplamaya yardım eden Sovyet askerleri arasında görülmüştür. Hastalığa Kırım Hemorajik Ateşi adı verilmiştir. 1956 yılında Zaire’de de ateşli bir hastadan Kongo virüsü tespit edilmiştir. 1969 ise Kongo virüs ve Kırım hemorajik ateşi virüslerinin aynı virüs  olduğu belirlenmiş ve Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi olarak hastalık yeniden adlandırılmıştır.

 

 

“Korunmasız temas sonucunda da bulaşabilmektedir”

 

 

Hastalık ülkemizde ilk olarak 2002 yılında dikkatleri çekmiş ve 2003 yılında kesin tanısı konmuştur. KKKA vakaları, hastalığın başlıca bulaştırıcısı olan kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak ülkemizde bahar ve yaz aylarında görülmektedir. Hastalık ülkemizde bulaştırıcısı kene türünün yaşam alanlarıyla uyumlu bir şekilde görülmektedir. İlk kez Tokat ili ve civarında dikkatleri çeken Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakaları çoğunlukla İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğunlaşmaktadır.

 

 

Etken Bunyaviridae ailesinden Nairovirus grubundan tek sarmallı RNA virüsü olan Crimean-Congo haemorrhagic fever virüsüdür. Hastalık ülkemizde başlıca hastalık etkenini taşıyan kenenin tutunması veya bununla temas sonucunda bulaşmaktadır. Ülkemizde hastalığın bulaştırıcısı asıl kene türü Hyalomma marginatum’dur. Bunun yanı sıra hastalık viremik dönemdeki hayvanların veya hasta kişilerin kan, doku, vücut çıkartılarına korunmasız temas sonucunda da bulaşabilmektedir.

 

 

“Aşı geliştirme çalışmaları devam ediyor”

 

 

İnkübasyon süresi kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gün, en fazla 9 gün olabilmektedir. Enfekte kan, vücut sıvısı ve diğer dokularla temas sonrasında 5-6 gün; en fazla ise 13 gün olabilmektedir.

 

 

Hastalığın tedavisinin esasını destek tedavisi seçenekleri oluşturmaktadır. Bu gün için hastalıktan korunmaya yönelik etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya etkene spesifik bir ilaç bulunmamaktadır. Ülkemizde hastalığa karşı aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir.

 

 

Bahar aylarında görülmeye başlıyor!

 

 

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının kontrolüne yönelik çalışmalar Bakanlığımız tarafından bir program dâhilinde yürütülmektedir. Kişisel korunma önlemlerinin alınması hastalığın kontrolü için ön planda olduğundan Bakanlığımızca vatandaşlarımızın hastalık ve korunma önlemleri konusunda bilgilendirilmesi ve toplumda farkındalık oluşturulması çalışmaları yoğun bir şekilde yürütülmektedir.

 

 

Ülkemizde KKKA bahar aylarında görülmeye başlamakta olup yaklaşık  yüzde 4-5 fatalite hızıyla seyretmektedir. Yıllar itibariyle vaka görülme durumlarına bakıldığında artış ve azalış eğilimlerinden bahsedilebilmekte olup en yüksek vaka 2009 yılında bin 318 vaka olarak gerçekleşmiştir. Her ne kadar 2017 yılında 343 KKKA vakası tespit edilmiş olsa da ülkemizde hala önemini korumaktadır.

 

 

İşte korunma yöntemleri…

 

 

Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için; tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.

 

 

Çıplak el ile dokunulmamalı

 

 

Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dâhil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır.

 

 

En yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı

 

 

Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır.

 

 

Gerekli korunma önlemleri alınmalı

 

 

Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.

 

 

Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske v.b.) almalıdır.

 

 

 

Bu belirtilere dikkat!

 

 

Kene tutunan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler.

 

 

Kesinlikle bunları yapmayın!

 

 

Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır.”

ETİKETLER : Bartın İl Sağlık Müdürlüğü Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›