30 yılda neler değişti?

Bugün 7 Eylül 2021… Bartın’ın il oluşunun tam 30’uncu yıldönümü. Peki 3 bin yıllık geçmişe sahip Bartın’da 30 yılda neler değişti?
Bu haber 2021-09-07 14:59:23 eklenmiş ve 422 kez görüntülenmiştir.

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

“PARTHENİA”dan Bartın’a dönüşen adın kaynağı “PARTHENİOS”tan geliyor. Bartın Irmağı’nın antik çağdaki adı olan Parthenios; Yunan mitolojisinde,Tanrıların Babası OKENAUS’un çocukları olan yüzlerce tanrıdan birisi ve “Sular Tanrısı”. Kısacası Bartın ismi “Sular İlahı veya Muhteşem Akan Su” anlamlarına geliyor.
Antik çağda Parthenios adı verilen Bartın Irmağı’nın kenarında kurulan Bartın kentinin PARTHENİA adıyla anıldığı ve bu ismin zamanla Bartın’a dönüştüğü yazılı kaynaklardan anlaşılıyor.

 

Eski çağlarda Bartın

 

Bartın’ın ilk sahiplerinin, M.Ö. 14.yy.da Gaskalar ve M.Ö. 13.yy’da Hititler olduğu kabul ediliyor, daha sonra Bolu Havalisine yerleşen Bitinyalılar ile Kastamonu Havalisinde hüküm süren Paflagonyalıların, sınırlarını Parthenios’a kadar genişlettikleri böylece Bartın topraklarının bu iki egemenliğin sınırları içinde yer aldığı biliniyor.

M.Ö.12.yy. sonlarında Bithynie Bölgesindeki Bartın Friglerin, Paplagonie Bölgesindeki Amasra Fenikelilerin eline geçmiş, Fenikeliler; Amasra (Sesamos), Ereğli (Heraklia), Sinop (Sinope) ve Tekkeönü’nde (Kromna) ilk Sayda Kolonilerini oluşturmuşlardır.

M.Ö. 9.yy.da Akdeniz’deki güç dengelerinin bozulmasıyla Fenikeliler ve ortakları Karyalılar Amasra ve Kromna’yı terkettiler. Bartın ve çevresi, M.Ö. 7.yy. sonlarında Kimmerlerin, M.Ö. 6. yy.da Lidyalıların, M.Ö.547 yılında da Perslerin hakimiyetine girdi. 216 yıllık Pers döneminde Karadeniz Kolonileri Perslon dostluğu sayesinde uzun süre bu statülerini korudular.

M.Ö. 334 yılında, Makedonya Kralı İskender, Perslerin hakimiyetine son vererek bölgenin sahibi oldu. Bartın ve Ulus’un yönetimini “General Eumenes”, Amasra ve Tekkeönü’nün yönetimini de Fridya Satrabına bıraktı. Ancak, Amasra yönetimi M.Ö. 302-286 yılları arasında el değiştirerek Kraliçe Amastris tarafından yönetilmeye başlandı. M.Ö. 12. yy’dan beri Sesamos adıyla anılan kent 16 yıllık Kraliçe Amastris Döneminden sonra kraliçenin adını aldı. Bu dönemde; Kromna (Tekkeönü), Tios (Filyos-Hisarönü) ve Kyteros (Gideros) sitelerinden oluşan Symoikismos Siteler Birliğine Başkent oldu. M.Ö.286 yılında Kraliçe Amastris, oğulları tarafından bindiği gemi batırılmak suretiyle öldürülünce kent yeniden Eumenes’ce yönetilmeye başlandı. Amasra ve Bartın çevresi yöredeki savaşlar sonrasında M.Ö.279 yılında Pontus Krallığının egemenliğine girdi.

 

Bizans Döneminde Bartın  ve Amasra

 

M.Ö. 70 yılında Anadolu’ya giren Romalılar Pontus Krallığının Egemenliğine son vererek yöreye sahip oldular. Roma döneminde Bitinya ve Pontusun Paflagonyadaki bölümü Bitinya-Pontus eyaleti olarak Satraplıkla yönetilmeye başladı. Amasra bu eyaletin Pontus bölümü başkenti oldu. M.S. 395 yılına kadar Roma İmparatorluğu’nun, Roma-Bizans bölünmesi üzerine de Bizans’ın payına düşen Bartın ve çevresi uzun yıllar Bizans’ın hakimiyetinde kaldı.

 

Ortaçağda Bartın ve Amasra

 

Bartın ve çevresi M.Ö. 390 yıllarında Hazar hükümdarı Sahip Han komutasındaki Peçenek ve Kumanların, M.S. 798 yıllarında Abdülmelik komutasındaki Müslüman Arapların, 800 yıllarında Selçukluların ve 865 yıllarında da Rusların yoğun akınlarına hedef oldu.

Türklerin yöreye ilgisi 1084 yıllarında başladı. Kutalmışoğlu Süleyman Bey’in Komutanlarından Emir Karatigin 1084 yılında Sinop, Çankırı, Kastamonu ve Zonguldak’ı alarak yörede Bartın, Ulus, Eflani, Safranbolu ve Devrek’i de kapsayan bir Türk Emirliği kurdu. Ancak, 1086 yılında Süleyman Bey’in ölümü ve 1096 yılında başlayan 1. Haçlı Seferleri, Kuzeybatı Anadolu’ya yerleşen Türkler açısından ciddi sıkıntılar yarattı. Haçlı müttefiklerle Bizans arasında yapılan anlaşma sonrasında başta Amasra, Sinop ve Ereğli olmak üzere İstanbul’dan Samsun’a kadar tüm Karadeniz sahili yeniden Bizans’ın hakimiyetine girdi.

Bartın ve çevresi ise Bizans’tan sonra 11. yy. sonlarında Anadolu Selçuklularının eline geçti. 200 yıllık Selçuklu döneminden sonra 1326’da Kastamonu yöresine hakim olan Candaroğulları Beyliği ve 1392’den itibaren de Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yer aldı.

 

Osmanlı Döneminde Bartın

 

1402 yılında yapılan Ankara Savaşı sonunda bir ara İsfendiyaroğlu Beyliği’nin eline geçen kent 1461 yılında tekrar Osmanlı Devleti egemenliğine girdi. 1460 yılına gelindiğinde, Bartın ve Çevresi; Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde, Amasra ise Ceneviz Kolonisi idi. Anadolu’da Türk birliğini sağlamak Cenevizlilerin elinde bulunan Karadeniz ticaretini ve denizyolunu ülkesine kazandırmak amacıyla Kuzey Anadolu Seferine hazırlanan Fatih Sultan Mehmet Han, ilk hedef olarak Amasra, Kastamonu ve Sinop’u seçti. 1460 yılında, Fatih Sultan Mehmet Üsküdar’dan avlanmak bahanesiyle yola çıkarken, Mehmet Paşa Komutasındaki Osmanlı Donanması da denizden hareket etti. Fatih, Bolu’ya geldiğinde Kastamonu ve Sinop yörelerine hakim olan ve Candaroğulları Beyliği’nin devamı sayılan İsfendiyaroğulları’nın Beyi İsmail Bey, padişaha kıymetli eşyalar göndererek bağlılığını bildirdi. Yoluna devam eden Fatih, Ekim ayında Bartın’a gelip ordugahını bugünkü Orduyeri’ne kurdu.

Donanmayla haberleşme sağlayan haberciler, Donanmanın Amasra açıklarında göründüğünü bildirdiklerinde, Amasra üzerine yürüyen Fatih, Ceneviz Senyoru’ndan kan dökülmeden Amasra’yı teslim aldı.

Bartın, Osmanlı döneminin 1460-1692 yılları arasında Anadolu Beylerbeyliği’ne bağlı Bolu Sancağı sınırları içinde yer aldı. Bolu Sancağının kaldırılmasıyla 1692-1811 yılları arasında Voyvodalıkla yönetilen Bartın, 1811 yılında da Kastamonu Vilayetine bağlı olarak yeniden kurulan Bolu Sancağına bağlandı. Bu dönemde ticari potansiyeliyle bölgenin Pazar yeri olan ve Oniki Divan adını alan Bartın, 1867 yılında ilçe oldu. 1876 yılında da Belediye Teşkilatı kuruldu.

 

30 yıl önce il oldu

 

1920 yılında Zonguldak Mutasarrıflığına bağlanan Bartın’ın 1924 yılında Zonguldak’ın il olmasıyla birlikte bu ilin ilçesi haline geldi. 7 Eylül 1991 tarihinde de 28.08.1991 tarih ve 3760 sayılı yasayla il statüsüne kavuştu.

Bartın İline bağlı ilçelerden Osmanlı döneminde ilçe iken Cumhuriyetle birlikte bucak statüsüne düşürülen Amasra 1987 yılında yeniden, Ulus 1944 yılında, Kurucaşile ise 1957 yılında ilçe oldu.

Bartın’ın halen Merkez, Amasra, Ulus ve Kurucaşile olmak üzere 4 ilçesi, Kozcağız, Kumluca, Abdipaşa ve Hasankadı beldeleriyle birlikte toplam 8 Belediyesi ve 265 köyü bulunuyor.

 

“Temel hedef: İlimizin daha da gelişmesi”

 

Bartın’ın il oluşunun 30’uncu yıldönümü dolayısıyla Vali Sinan Güner, bir mesaj yayımladı. İlimizin daha da gelişmesi, şehrimizin güzelleşmesi ve daha iyi yaşanabilir hale gelmesi, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak kalkınmasını sağlamak, tarihi zenginliklerinin tanıtımı ve turizm potansiyelinin değerlendirilmesi, eğitimdeki başarının devamı ve daha da üst seviyelere çıkarılmasını sağlamayı hedeflediklerini belirten Vali Güner, “7 Eylül 1991 tarihinde, 28 Ağustos 1991 tarih ve 3760 sayılı yasayla il olan, yeşilin ve mavinin buluştuğu, 3000 yıllık geçmişinden günümüze taşıdığı tarihi ve kültürel değerleri ile geleceğe doğru yürüyen Karadeniz’in incisi olan güzel şehrimiz Bartın’da görev yapmaktan mutluluk ve onur duymaktayım. İlimizin daha da gelişmesi, şehrimizin güzelleşmesi ve daha iyi yaşanabilir hale gelmesi, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak kalkınmasını sağlamak, tarihi zenginliklerinin tanıtımı ve turizm potansiyelinin değerlendirilmesi, eğitimdeki başarının devamı ve daha da üst seviyelere çıkarılmasını sağlamak temel hedefimizdir. Şehrimizin tanıtımı, her alanda daha çok yatırım yapılan bir şehir olması, toplumsal bütünlüğünü koruması, sosyal yapısının güçlenmesi gibi her konuda gayret gösteriyoruz. Güzel şehrimizin Bartın’ın il oluşunun 30. Yılını kutlarken, ilimizin gelişip kalkınmasında ve bugünlere gelmesinde emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, saygıdeğer Bartınlı hemşerilerimi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.

 

30 yılda neler değişti?

 

Bugün il oluşunun 30’uncu yılı kutlanan Bartın’da 30 yılda neler değişti?

Nüfusu her geçen gün artan Bartın’da hükümet yatırımları ve Belediye projeleriyle büyümeye ve gelişmeye devam ediyor.

Duble yolları başta olmak üzere genişleyen ve standartları yükseltilen yol ağı, Amasra Tüneli, Kurucaşile Yolu ile Bartın’ın ilçeleri ve çevre illerle ulaşımı daha kolay hale geldi. “Sevdamız Arıt Yolu Gibi Hiç Bitmesin” şeklindeki benzetmelerle farklı şekillerde gündeme gelen ve yıllardır bitmeyen Arıt yolunda da çalışmalar devam ediyor.

Keresteciliğin yaygın olarak yapıldığı Bartın’da Organize Sanayi Bölgesi’nde birçok fabrika açılırken on binlerce kişiye istihdam kapısı açıldı.

2008 yılında kurulan Bartın Üniversitesi, kentin ekonomisinde lokomotif görevi yapıyor. Kurulduğu günden bu yana binlerce öğrencinin mezun olduğu ve her yıl binlerce öğrencinin tercih ettiği Bartın Üniversitesi, ekonomi başta olmak üzere gerek bilimsel gerekse akademik başarılarıyla Bartın’ın adını duyuruyor. 

Belediye sınırları genişleyen Bartın, müzeler şehri olma yolunda ilerlerken Bartın Belediyesi tarafından son yıllarda kente kazandırılan sosyal alanlar, 7’den 70’e herkesin beğenisini kazanıyor.

Doğalgaz ile hava kirliliğinin sona erdiği Bartın, baraj yatırımlarıyla da sel ve taşkınlardan kurtuldu.

 

 

 

 

ETİKETLER : Bartın Bartın Belediyesi Bartın'ın il oluşu
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›