AK Parti Bartın İl Başkanlığı’ndan 3 isim hakkında suç duyurusu!

AK Parti Bartın İl Başkanlığı eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, gazeteci Can Ataklı ve eski CHP Milletvekili Fikri Sağlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından basın açıklaması yapan AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı, “Demokrasinin kalbi milli iradeye, onun taşıyıcısı siyaset kurumuna ve nihayetinde bizatihi demokrasimize, partimize ve seçilmiş Cumhurbaşkanımıza yönelik bir saldırı olarak görüyor ve hukukun bize verdiği hakları kullanarak, suç duyurusunda bulunmak suretiyle, milletimize ve tarihe karşı görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz” dedi.
Bu haber 2021-01-07 00:31:47 eklenmiş ve 167 kez görüntülenmiştir.

 

 

 

Erkan Hızoğlu

 

Geçtiğimiz günlerde CHP'li eski bakan Fikri Sağlar, Halk TV'de katıldığı bir programda türban ile ilgili olarak, “Türbanlı hakim karşısına gittiğimde adaleti savunacağı konusunda kuşkum var” ifadelerini kullanmış ve kendi partisi dahil birçok kesim tarafından tepki görmüştü.

Bu tartışmaların sürdüğü sıralarda gazeteci Can Ataklı da “Tayyip Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım. Büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, başka bir doğal felaket… Çok büyük sel, çok büyük yangınlar… Hani Avustralya'yı yakan yangın vardı ya o kadar büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak sel felaketi gibi… Ama en korkutucu olan Türkiye'nin bir askeri başarısızlık elde etmesi” ifadelerini kullanarak tepkileri üzerine çekti.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ise yaptığı darbe değerlendirmesinde, “Adnan Menderes erken seçim tarihini açıklasaydı 27 Mayıs önlenebilirdi” ifadelerini kullandı.

Bu üç ismin yaptığı açıklamalar kamuoyunda büyük tartışmalara neden olurken AK Parti, konuyla ilgili olarak harekete geçti. AK Parti Bartın İl Başkanı Turhan Kalaycı, Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ, Gazeteci Can Ataklı ve CHP Eski Milletvekili Fikri Sağlar hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçundan Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. 

 

“Herkesin en başta gelen sorumluluğu”

 

Suç duyurusunun ardından basın açıklamasında bulunan AK Parti Bartın İl Başkanı Kalaycı, Başbuğ, Ataklı ve Sağlar’ın açıklamalarının milli iradeye, demokrasiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a saldırı olarak görüldüğünü belirterek şöyle dedi:

“Bilindiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti devleti, doğrudan milletin yürüttüğü ve onun temsilcisi olan Büyük Millet Meclisinin yönettiği bir istiklal mücadelesi sonunda kurulmuştur. Temelinde milli iradenin üstünlüğü olan Cumhuriyetimiz, çok partili siyasi sistemle birlikte, bu vasfını siyasi alanda da tam manasıyla hayata geçirmeye başlamıştır. Elbette, en başından beri her dönemde milli iradenin üstünlüğünü hazmedemeyenler olmuştur. Milli irade düşmanlığı, kimi zaman darbeci, kimi zaman vesayetçi, kimi zaman marjinal akımların temsilcisi olarak karşımıza çıkmıştır.

Hepsi de faşizmin en ilkel, en karanlık, en nobran söylemleri ve eylemleriyle millete, milletin değerlerine, tarihine, kültürüne saldıran köhne zihniyetin mensuplarıyla mücadele etmek, kendine bu ülkenin demokrat, yerli ve milli bireyi olarak gören herkesin en başta gelen sorumluluğudur.

 

“Tedirginliğini hep birlikte yaşıyoruz”

 

Yakın tarihte 28 Şubat’tan 15 Temmuz’a kadar uzanan nice acı hatıraları hala hafızasında canlı olan milletimiz, faşist zihniyete karşı gösterdiği ilkeli ve güçlü duruş sayesinde, ülkemizin en büyük kalkınma ve demokrasi atılımının partimiz vasıtasıyla gerçekleştirilebilmesini sağlamıştır. AK Parti olarak en büyük gururumuz ve mutluluğumuz, bu büyük atılımda milletimizin temsilcisi olarak mücadele safının en önünde yer alıyor olmaktır. Türkiye’nin kalkınma ve demokrasi yolculuğunda kat ettiği mesafedeki başarısı; akıl, vicdan ve izan sahibi herkes tarafından takdirle teslim edilmektedir. Bu sayede ekonomiden hak ve özgürlüklere kadar her alanda dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle mukayese edilebilecek bir yere geldiğimizi en iyi milletimiz biliyor. 2023 hedeflerinde somutlaşan büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası gayretlerimizi, inşallah, zaferle neticelendireceğiz. Tabii bu süreçte, eski Türkiye’de kaldığını ümit ettiğimiz faşist zihniyetin, bulduğu her fırsatta adeta hortlamasının yol açtığı tedirginliği de hep birlikte yaşıyoruz.

 

Kimi zaman milli iradenin tecelligahı olan Meclis’in mehabetini bozan, kimi zaman medya mecralarını kirleten, kimi zaman eskiden mensubu oldukları kurumların saygınlığına zarar veren bu zihniyet sahipleriyle hukuk önünde hesaplaşmakta kararlıyız. Bu örneklerden biri, CHP’nin resmi yayın organı olan bir televizyon kanalında ‘başörtülü bir hakimin tarafsız olamayacağını ve adil yargılama yapamayacağını’ söyleyen, eski milletvekili ve bakan Fikri Sağlar’ın ortaya koyduğu tavırdır.

 

“Ülkemiz için tehlikeli”

 

Türkiye’nin artık geride bırakmış olması gereken, büyük acıların çekildiği ve bedellerin ödendiği bir meseleyi yeniden gündeme getiren bu kişi, CHP’nin demokrat yaldızı altındaki faşist yüzünü bir kez daha sergilemiştir. Gazeteci kimliğiyle yaptığı bir sosyal medya paylaşımında ise Can Ataklı, Cumhurbaşkanımızın seçimle gitmeyeceğini, ordunun darbe kabiliyetinin kalmadığını, artık tek ümidin ülkenin halkta öfkeye yol açacak büyük bir felakete uğraması olduğunu söyleyebilecek kadar derin bir sefalete düşmüştür. Darbe ve felaket çığırtkanlığı yapan bu zihniyet, ülkemiz için bizatihi bu tehditlerin kendisi kadar tehlikelidir. Aynı şekilde, Genelkurmay eski Başkanlarından İlker Başbuğ’un, 27 Mayıs darbesinin, şayet rahmetli Menderes erken seçim kararını ilan etseydi olmayabileceği, böyle bir durumda da iktidarın zaten CHP’ye geçeceği yönündeki açıklamaları, zihinlerin gerisindeki darbe sevdasını açık etmiştir. Sadece bu üç örnek dahi, Türkiye’nin 97 yıllık Cumhuriyet tarihinde elde ettiği milli iradenin üstünlüğünü esas alan kazanımları hala hazmeyenlerin, vesayet ve darbe dönemlerinin özlemiyle yanıp tutuştuğunu göstermeye yeterlidir. Demokrasi tarihimiz de siyaset darbelerle her dönem inkitaya uğratılmıştır.

 

“Demokrasiyi koruma mücadelesi”

 

Bugün seçilmişlerin en kritik demokratik mücadele süreci devam ederken, bu tür söylemlerin ve yaklaşımların, kesinlikle iyi niyetli olmadığı, arkasında farklı ajandaların ve gayelerin bulunduğu tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açıktır. Unutulmamalıdır ki terörle ve her türlü vesayet odağı ile mücadele, demokrasiyi koruma mücadelesidir. Hak ve özgülük mücadelesinde ülkemizin elde ettiği kazanımlara, vesayetten darbeye, terör örgütlerinin saldırılarından uluslararası tuzaklara kadar nice badireleri göğüsleyerek sahip çıkan milletimizin, bu karanlık zihniyete de hak ettiği dersi, demokrasi ve hukuk sınırları içinde vereceğinden şüphe duymuyoruz.

 

Diğer siyasi partilere de davet!

 

Türkiye’nin 81 vilayetindeki AK Parti teşkilatları olarak biz de, yapılan bu saldırıları; demokrasinin kalbi milli iradeye, onun taşıyıcısı siyaset kurumuna ve nihayetinde bizatihi demokrasimize, partimize ve seçilmiş Cumhurbaşkanımıza yönelik bir saldırı olarak görüyor ve hukukun bize verdiği hakları kullanarak, suç duyurusunda bulunmak suretiyle, milletimize ve tarihe karşı görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz. Tüm diğer siyasi partileri de demokrasi karşıtı bu açıklamalara tepki vermeye davet ediyoruz. Benzer her türlü girişime karşı da aynı kararlılıkla mücadele edeceğimizi de özellikle belirtmek istiyoruz.”

ETİKETLER : Bartın AK Parti AK Parti Bartın İl Başkanlığı AK Parti Bartın İl Başkanı Turhan Kalaycı suç duyurusu
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›