“‘Hakkınız ödenmez’ dediler gerçekten de ödemediler”

Nilay Meryem ÇÖMLEK

Türk Sağlık-Sen Bartın Şube Başkanı Besim Coşkun, pandemi dolayısıyla sağlık çalışanlarının ağırlaşan çalışma koşullarına dikkat çekerken Sağlık Bakanlığı’na seslendi.

Her zaman olduğu gibi sağlık çalışanlarından görevini yapmasının beklendiğini ama onların beklentilerinin göz ardı edildiğini belirten Coşkun, şöyle dedi:

“Yorgunuz ve kızgınız”

“Ülke ve dünya olarak zor şartlar altında geçirdiğimiz şu süreçte öncelikle herkesten isteğimiz salgın tedbirlerine riayet etmeleridir. Dikkatsiz tedbirsiz davranışlar ne kadar devam ederse bizim normal hayatımıza dönmemiz o kadar geç olacak. Salgın dolayısıyla hastalanan vatandaşlarımız ve mesai arkadaşlarımıza geçmiş olsun, hayatını kaybeden vatandaşlarımız ve yüzlerce çalışma arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet ailesi yakınları ve camiamıza sabırlar dileriz.

Sağlık Bakanı’nın dediği gibi ‘Maske’, ‘Mesafe’, ‘Hijyen’ kurallarına dikkat edelim. Gerçi Sayın Bakan, salgın başladığından itibaren biz sağlık çalışanları için devamlı ‘hakkınız ödenmez’ deyip gerçekten de şu 9 aylık süreçte biz sağlık çalışanlarının hakkını ödememektedir.

Biz sağlık çalışanları olarak yorgunuz ve kızgınız yorgunluğumuzun sebebi iş yükümüzün yoğunluğu kızgınlığımız da aylardır ‘hakkınız ödenmez’ deyip de hala ödenmemesidir.  Salgının  ülkemizde ilk başladığı Mart ayında  biz çalışanların talepleri olmadığı halde  Sağlık Bakanı kameralar karşısına geçip sanki tüm çalışanları kapsarmış gibi ek ödemelerin tavandan verileceğini belirtmiştir. Geçen zamana baktığımız zaman yapılan ödemelerin Bakan’ın belirttiği gibi olmadığını adeta ‘kimden ne kadar fazla kesinti yapabiliriz’, ‘kime nasıl daha az ödeme yaparız’ şeklinde biz çalışanlara yansıdığını görmekteyiz.

“Hem çok çalışıyoruz hem de hakkımız ödenmiyor”

Biz sağlık çalışanları olarak hem çok çalışıyoruz hem de Sağlık Bakanı’nın söylediği gibi hakkımız ödenmiyor. Sorunlarımıza çözüm bulunmuyor  tüm taleplerimiz görmezden geliniyor. Sayın Bakan sorunları görmediğiniz dile getirmediğiniz ve çözüm bulmadığınız zaman o sorunlar ortadan kalkmış yada çözüm bulunmuş olmuyor aksine günden güne artarak dayanılmaz bir duruma geliyor.

“Bakanlık emeğimizin karşılığını vermiyor”

1 Aralık’ta yayınlanan İçişleri Bakanlığı’nın ve Valiliğin yazısına istinaden tüm kurumlar hem esnek mesaide hem de günlük  beş saat çalışmasına rağmen biz sağlıkçılar hala günlük 8 saat çalışmaktayız. Biz hastaneler kapatılsın demiyoruz. Tabi ki de çalışacağız. Fakat şu süre zarfında hiç olmazsa günlük çalışma saatlerimiz de 5 saat üzerinden hesaplanmış olsa da biz çalışanlara üzeri fazla mesai olarak ödense tamamı değil de hakkımızın birazını ödemiş olacaklar. Bakıyoruz ki Milli Eğitim Bakanlığı okullar kapalı olduğu halde öğretmenlerine ek ders ücretini veriyor. Bizim Bakanlık ise çalıştırdığı halde emeğimizin karşılığını vermiyor.

“Nasıl kısarız diye değil nasıl motive ederiz…”

Yine performans adı altında Aile Hekimliklerine yapılan ödemelerde Aile Sağlığı çalışanlarına aylık 850 TL ödeyeceğiz demelerine rağmen çoğu arkadaşımız neredeyse üç aylık dönemde 850 TL alabildiler. Buradan Bakanlık yetkililerine  sesleniyoruz: Kameralar karşısında yapılacağı söylenen uygulama ve ödemeleri ne kadar nasıl kısarız diye değil de zaten emsalleri ile karşılaştığında en düşük maaşı alan sağlık çalışanlarını şu süreçte nasıl motive ederiz diye düşünüp ona göre hakkımızı vermeleridir.

“İvedilikle ilgilenilmesi ve çözüme kavuşturulması gerek”

O kadar çok yanlış uygulamalar var ki hangisini söyleyelim İlçe Entegre Acillerinde Covitli hastalara hizmet verilmesine rağmen birinci basamak sağlık kuruluşusunuz diye performans verilmiyor ücrete gelince birinci basmak, çalışmaya çalıştırmaya gelince hastanesiniz deniliyor. İl İlçe Hıfzıssıhha da görevli Çevre Sağlık Teknisyenleri Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri’nde çalışan arkadaşlarımızın durumları hepsi ivedilikle ilgilenilmesi ve çözüme kavuşturulması gereken durumlardır.

“Sabır taşı çatlamak üzere”

Buradan Sağlık Bakanı’na ve karar merciinde olanlara bir kez daha sesleniyoruz; ‘Artık biz çalışanların sesini duyun.’ Aylardır büyük bir özveri ile çalışıyoruz ve sorunlarımız ve taleplerimize çözüm bulunacak diye sabır ediyoruz ama sabır taşı çatlamak üzere buradan bir kez daha duyuruyoruz bizim isteğimiz böyle günü bile kurtaramayan tedbirler yada uygulamalar değil.

“Hakkımızı vermek sizlerin elinde”

Bizlerin sağlık çalışanlarının isteği; kamuda en düşük maaşa sahip olan  sağlık çalışanlarının maaşlarına seyyanen zam, tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıması, tüm sözleşmeli çalışanların kadroya geçirilmesi, 3600 ek göstergenin bir an önce hayata geçirilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfının Genel İdari Hizmetler sınıfına geçirilmesi, vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesidir. Buradan usanmadan bıkmadan tekrar sesleniyoruz; hakkımızı vermek sizlerin elinde. ‘Hiç hakkınız ödenmez’ demeden sesimize kulak verin ve bir an öce hakkımızı ödeyin.”

“Şimdi değilse ne zaman?”

‘Sendikalar nerede’ diye sorup kendilerine destek vermeyen sağlık çalışanlarına da seslenen Coşkun, son olarak da “Ayrıca çalışma arkadaşlarımıza da diyoruz ki hep diyorsunuz sendikalar nerede ne yapıyor diye işte Türk Sağlık Sendikası burada, alanlarda hakkınızı hakkımızı arıyor, sesiniz oluyor taleplerinizi dile getiriyor. Peki sizler neredesiniz, niye yanımızda değilsiniz, mücadelemize destek vermiyorsunuz?  Türk Sağlık Sendikası olarak çalışma arkadaşlarımıza diyoruz ki şimdi değilse ne zaman yanımızda olacaksınız? Çalışanlar olarak da yetkililere diyoruz ki şimdi değilse ne zaman sorunlarımıza taleplerimize çözüm bulacaksınız?” dedi.