Karakaş: “Ne eksikse siyasi iktidara faturalandırılır”

Pandemi sürecine ilişkin olarak hem ülke geneline hem de Bartın özeline ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, “Şuan da bizim insanımızın sağlığından başka para harcayacak hiçbir şeyin olmaması lazım. Yeni yapılan hastane 4 yıl önce doğru şekilde başlasaydı belki şimdiye bitmişti. Sağlık çalışanlarına saygımız sonsuz ama geriye kalan ne oluyorsa ne eksikse siyasal iktidara faturalandırılır.” ifadesini kullandı.
Bu haber 2020-12-10 11:41:39 eklenmiş ve 156 kez görüntülenmiştir.

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

Bartın’ın dijital ekranı Bartın Dijital TV’de yayınlanan Ahmet Oktay’la Enine Boyuna Programı’na konuk olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, pandemi süreci başta olmak üzere Bartın gündeminden düşmeyen konulara ilişkin önemli acıkmalarda bulundu.

 

Koronavirüs pandemisinin başladığı Mart ayından bu yana herkesin zorlu günler yaşadığını ifade eden Karakaş, Ufak tefek sürtüşmeler olsa da Mayıs ayına kadar olan süreçte alınan tedbirleri başarılı bulduklarını belirtti. Uygulanan katı tedbirlerden olumlu sonuçlar alındığını belirten Karakaş, “En büyük gündemimiz Covid-19, başından beri dile getiriyoruz, Genel Başkanımız dile getiriyor, partimizin yetkili organları dile getiriyor. Covid-19 pandemisi ciddi tedbirler alınması gereken bir pandemidir. Pandeminin başladığı Şubat ayının sonlarından bugüne kadar herkes zorlu günler geçiriyor. Covid-19 pandemisinin ilk başladığı günleri hatırlarsak Şubat ayından Mayıs ayının sonuna kadar olan süreçte alınan tedbirleri oldukça başarılı bulduk. Ufak tefek sürtüşmeler olsa da gayet başarılı yürütülen bir süreçti. Katı tedbirler uygulandı ve hep beraber sonuçlarını da gördük. Bu durumun kamuoyuna ve topluma yansıması çok yeterli olmadı. Demek ki 1 Haziran’a kadar olan süreci halkımıza yeteri kadar anlatamadık.” dedi.

 

“Siyasi iktidar tedbirleri yavaşlattı”

 

Haziran ayından itibaren tedbirlerin yavaşlatıldığını savunan CHP İl Başkanı Karakaş, Bartın’daki vaka sayılarındaki artışa da dikkati çekerek şunları söyledi:

 

“Hayat normalleşiyor. Mart ayının sonunda toplam 46 vakamız var. Resmi rakamlar bunlar yalan olsa da bunları kaile alıyoruz. Vaka sayısı Haziran’da 5 bin olmuş. Haziran’dan sonra her yer hemen hemen açıldı. Ayasofya açıldı, Cumhurbaşkanı mitingler yaptı. Bunlar binlerce insanın katıldığı etkinlikler. Covid-19 sanki yokmuş gibi devam ediyor her şey. Kasım ayına baktığımızda yani 26 Kasım gününe baktığımızda toplam vefat sayısı 13 bin 14 olmuş. Yaklaşık 7 bin kişi Haziran’dan bu zamana kadar ölmüş. Bu 7 bin kişinin sorumluluğu üç kuruş para kazanacağız diye tedbirleri yavaşlatan adeta yok eden siyasal iktidarımızdır. Paris, ‘kapanacağız’ 14 gün dedi insanlar kırsala gitti. Biz ise 20 gün, 30 gün sonra yapıyoruz. Dolayısıyla vaka sayılarımız artıyor. Vaka sayıları Bartın özelinde de çok arttı. Biz bunları yine şeffaflıkla paylaşmıyoruz.”

 

“Bizim acilen kendimizi kapatmamız lazım”

 

Sözlerine Bartın özelinde durum değerlendirmesi yaparak devam eden Karakaş, şöyle konuştu:

“Bartın’da da bu hata siyasal iktidarın hatasıdır. Ben eminim Sayın Vali’nin elinde olsa şimdiye kadar çoktan kapatmıştı Bartın’ı. Sokağa çıkma kısıtlamasının hiçbirimize faydası olmaz. Sanki virüs sözleşmemi yaptı saat 8-10 arasında geziyorum ben diye.  O saatte zaten kimse yok. Ben bunu vali yardımcısına önerdim. Hiç olmazsa zaten kış geldi her gün 8 ile 10 arasında yapın. Bakkalı, kasabı, manavı kapatıyorsun, büyükşehirlerde AVM’ler açık böyle pandemi yönetimi olamaz. Bu hükümetin uyguladığı bir politikadır. İli yönetenlerde bu politikaya uymak zorundadır. Sağlık Bakanlığı ‘vaka ve ölüm sayısını açıklama’ diyor, Vali açıklayamıyor. Sağlık Bakanının günlük verdiği yeni vaka sayılarına da inanmıyoruz. Elimizdeki tablolardan matematik hesabı tutturmanız mümkün değil. Tedavideki ölüm sayısı vaka sayısı arttıkça saldırılar başlıyor. ‘Şu ilaç kullanıldı bu tedavi yapıldı, doktor hata yapıyor.’ Bunların hiçbiri doğru değil. Bartın’da pandemi hastanesinde çalışan 2 doktor arkadaşımız var, enfeksiyon hastalıkları uzmanı olan. Bütün bilgilerini hastalarına yoğunlaştırıyor. Ortalama günlük 500-600 vaka geliyor. Hepsine test yapmak lazım ve en az 200 kişi covid oluyor. Hastanenin kapasitesi belli yeni hastanede bitmedi. Bir kısmı hastanede bir kısmı evlerinde kalıyor. Doktor önüne gelene istediği ilacı veriyor diye bir şey yok. Sağlık bakanlığının protokolünce vermiş olduğu ilaçlardır. Bu Protokole sağlık bakanlığı ve bilim kurulu karar veriyor. Günde 200 vakanın olduğu bir hastanede yüzde 2’sinin ölmesi doğaldır. Bartın’da ölüm oranı artmış gibi gözükse de sayılara baktığımızda normal.  Bartın’da ölenlerin büyük çoğunluğu 65 yaş ve üstü dolayısıyla 65 yaş ve üstü olup kronik rahatsızlığı olanların dikkat etmesi gerektiğinin nedeni bu. Bu yüzden sağlık çalışanlarımızın üstüne gitmenin bir anlamı yok. Bizim acilen kendimizi kapatmamız lazım. Nasıl siz kendinizi ve çalışanlarınızı korumak için kapattınız, nasıl biz partimizi ve üyelerimizi korumak için kapattık. Dolayısıyla en üst düzeyde ülke geneline alınması gereken tedbirlerde böyle olmalıdır.

 

“Kasım ayında 3 katına çıktı”

 

Türk Tabipler Birliği de bunu böyle söylüyor, bizim Covid-19 Danışma Kurulu’muz da bunu böyle söylüyor. Bunu yapmadığımız sürece bu hızlı artışın önünü almamız mümkün değil. Bunun sonucunda da buradan ilin yöneticilerini uyarıyorum ben olsam her türlü riski alır Bartın’ı kapatırdım. İsterse görevden alsın bilimin yap dediğini yapmazsak bu böyle yürümez. Bu zamana kadar bilim kurulunun bir üyesi açıklama yapmadı. Ülkeyi kapatan da Cumhurbaşkanı açan da Cumhurbaşkanıdır. Kapattığı zaman güzel bir iş yaptı açtığı zamanda en büyük kötülüğü yapıyor. Cumhuriyet Halk partisi Covid-19 danışma kurulunun hazırladığı bir rapor var. 20 ilde belediyesi bizde olan mezarlıktan alınan ölüm vakaları var. Belediyenin bulaşıcı hastalıktan öldü olarak kayda geçirdiği ölümlerdir. Sağlık Bakanlığının verdiği sayılarla bizdeki sayılar uyuşmuyor 31 Mart’ta 214 ama sadece bizim belediyenin olduğu yerlerde 497 nerdeyse 2 katı fark vardır. Kasım ayında ise bu fark 3 katına çıkmıştır.”

 

“Devlet esnafa sadece kredi verdi”

 

“Bu pandemide olan küçük esnafa, ücretli çalışana, fabrika sahiplerine oluyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu yurttaşlarına hissettirmiyor. Esnaf dükkanı kapattı, nasıl kira ödeyecek, nasıl vergi ödeyecek? Esnafa kullandırılan kredinin günü geliyor nasıl ödenecek? Devlet esnafa sadece kredi verdi. Sosyal devlete baktığımızda kira ödemesi yapıyor. Yanında çalıştırdığı işçiye göre işverene para veriyor. Ama bizde işçiyi ücretsiz izne çıkarıyor. Günlük 39 lira geliyor. Mağdur oluyorlar.” diyerek gelinen süreçte esnafın yaşamış olduğu sorunlara dikkat çeken Karakaş, CHP’nin ekonomik destek önerilerinden de bahsederek şöyle devam etti:

 

“Şuan zor bir dönemdeyiz”

 

“Ben de bir işletme sahibiyim. Yanımızdaki insanları işten çıkarmadan dayanabiliriz. Marttan buraya kadar geldik ama şuan zor bir dönemdeyiz. Siyasi iktidar bizim bastırdığımız broşürleri toplattırdı. Burada esnafımızla görüşüp milletvekilimizle genel merkeze bildirdik.81 ilden çıkan raporun özetidir bunu da duyuracağız. Esnaf bakanlığı kurulmalıdır diyor. Esnaf için acil sicil affı çıkarmalıdır diyor. Banka kredileri esnafın ödeyeceği şekilde taksitlendirilsin ve faizler kaldırılsın diyoruz. Stopaj vergileri kaldırılsın diyoruz. Zincir mağazalarda düzenleme yapılsın. Esnafın SGK primlerini devlet ödesin. Esnafa insafsızca ceza yazılmaktan vazgeçilsin. Esnafa zorla malını kiraya verdirmesin. Esnafın kira borcu ödenmeli. Kahvelerin açılması ve hijyen kurallarına uygun devam etmeleri. Kısa çalışma ödeneğinden esnafın yanında çalışanlarda yararlansın. Kamudan iş yerini kiralayandan kira alınmasın. Ertelenen vergi stopaj vergileri sorunu çözülsün. Pandemi devam ediyor ötelenebiliyorsa ileri ki bir tarihe ötelensin. Salgın sürecinde icra işlemleri durdurulsun. Kantinci esnafı için kira ücreti alınmasın. Servis işletmelerinden ihale için alınan teminat mektupları iptal edilsin. 6 milyon sokak esnafı kayıt altına alınsın. Salgında zarara uğrayan esnafa kira desteği verilsin.

 

“Ülkenin ekonomik durumu korkunç bir hale geldi”

 

Bizim yapılan araştırmalardan çıkan ortak çalışma bu. Aynı şekilde KOBİ’lere de destek paketimiz var. Şöyle anlatayım; Bartın’da KOBİ ziyareti sırasında bir sanayicimiz Arjantin’den ithalat yapacak bir hammaddeyi orda bulmuş. 1 hafta 10 gün haberleşiyor. Biz oh dedik diyor. Diğer gün bir mail alıyor Arjantin’den, ‘biz size bu ürünü satamayız siz önce bir kedinizi düzeltin.’ Arjantin bize ambargo uyguluyormuş. Döviz aldı yürüdü. Sanayicinin de işi çok zor. Bir sanayicimizin kullandığı bir makine 1 milyon avro 10 ile çarpınca 10 milyon TL ve bir üst modelini alacak durumu yok.  Ülkenin ekonomik durumu korkunç bir hale geldi. Kobilerden şunları duyuyoruz, fabrika yapacağıma parayı bankaya koysaydım inşaat yapsaydım.

 

“Türkiye sürü bağışıklığına doğru gidiyor”

 

Hükümetin ülkeyi yönetemediğini savunan CHP İl Başkanı Karakaş, gelinen son noktada ülkenin 14 gün kapatılması gerektiğini dile getirdi. Aşı ile ilgili de açıklamalarda bulunan Karakaş, “Hükümetin, bu ülkeyi yönetemediğini görüyoruz. Aslında hepsinin kapatılması lazım. Ülkenin 14 gün kapatılması lazım, bu sayıların aynı Mart ayında olduğu gibi düştüğünü göreceğiz. Ama bilinçli bir şekilde Türkiye sürü bağışıklığına doğru gidiyor. Hastaların yüzde 25’i hastanede yüzde 75’i dışarıda geziyor ve bulaştırıyor. Belli bir sayıda insana bulaştığında zaten sürü bağışıklığı oluyor. Sistem çok kötü çalışıyor. Grip aşısı bulamıyoruz biz ama insanlara şu ümidi veriyoruz ‘Aralık ayında biz size Covid aşısı veriyoruz.’ Türk Tabipler Birliği açıklıyor, ‘devletin yurt dışına olan borçları yüzünden biz bunları alamadık.’ Sağlık Bakanı dedi ki biz aşıları eczanelere vermedik. Belli sayıda aşı aldığını söyledi belki o aşılar bile yeterli olmayacak.” dedi.

 

“Siyasal iktidara faturalandırılır”

 

Cezai işlemlerle sorunların çözülmeyeceğini ifade eden Karakaş, eksik olan her şeyin siyasi iktidara faturalandırılacağını belirtirken son olarak “Yine de ısrarla söylüyoruz ki Bartın’ın 14 gün kapanması gerekiyor. ‘Maskenizi takın, hijyene dikkat edin’ 9 aydır söyleniyor. Vali 14 gün evde kalın dediğinde evlerinde kalmayacaklar. Bize de şikayetler geliyor. Covid hastası sokakta geziyor. Covid hastalarını evinde kontrol edenler kim? Muhtarlar. Vakanın yoğun olduğu yerlerde bir muhtar 100-120 hastayı evinde nasıl kontrol etsin. Muhtar gelip gidince bu insan sokağa çıkar. Cezai işlemde bu sorunu çözmez. Sağlık emekçileri gerçekten çok büyük emek sarf ediyorlar, günde 12 saat çalışıyorlar ve sayıları az. İzin haklarını kullanamıyorlar dolayısıyla onlar en büyük riskle ön cephede savaşanlardır. Bartın da 6 uzman hekim daha Covid oldu. 15 gün daha 6 hekim daha eksildi. Bunları insanlarımıza söylersek biraz daha dikkatli olurlar. Sağlık Bakanının vaka sayılarını vermesiyle insanlar biraz daha dikkat kesilmiştir. Dolayısıyla vaka ve ölüm sayılarını saklamanın bir faydası yok. Bartın’da Covid’e ayrılmış 29 tane yoğun bakım yatağı var, 69 yatağın 29’u Covid’de 40’ı normal hastalarda. Bunların tümü dolu. Yoğun bakıma ihtiyacı olan bir hasta yoğun bakıma nasıl çıkacak. Yoğun bakım hastaları mecburen servislerde yatırılıyor. Yaşları 65’in üstündeyse kronik rahatsızlıkları varsa yoğun bakımı bile görmeden vefat ediyorlar. Acilen yoğun bakım yatak kapasitesinin arttırılması gerekiyor. Bütün bunlar olurken beni üzen şey bütün siyasal iktidarın yereldeki paylaşımlarına bakıyorum, biri çıkıyor millet bahçesi yapacağız diyor biri çıkıyor yol yapacağız diyor. Şuan da bizim insanımızın sağlığından başka para harcayacak hiçbir şeyin olmaması lazım. Yeni yapılan hastane 4 yıl önce doğru şekilde başlasaydı belki şimdiye bitmişti. Sağlık çalışanlarına saygımız sonsuz ama geriye kalan ne oluyorsa ne eksikse siyasal iktidara faturalandırılır.” diye konuştu.

 

ETİKETLER : Bartın CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş pandemi gündem Ahmet Oktay'la Enine Boyuna
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›