Karakaş, adaylığını açıkladı

CHP Bartın İl Başkanlığı’nda Olağan Kongre süreci devam ediyor. CHP Bartın Olağan İl Kongre tarihi 23 Şubat olarak açıklanırken mevcut CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş düzenlediği basın toplantısıyla kongrede yeniden CHP İl Başkanlığı görevine aday olduğunu açıkladı.
Bu haber 2020-02-04 16:31:03 eklenmiş ve 334 kez görüntülenmiştir.

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

CHP Bartın teşkilatlarında olağan kongre süreci İl Başkanlığı Kongresi ile devam ediyor. Merkez ilçe ve diğer ilçelerin kongreleri geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilirken CHP teşkilatları 23 Şubat olarak açıklanan CHP Bartın Olağan İl Kongresine kilitlendi.

Bu kapsamda CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, kongrede yeniden CHP Bartın İl Başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Karakaş parti binasında düzenlediği basın toplantısıyla adaylığını duyurdu.

Düzenlenen basın toplantısına CHP Bartın İl Başkan Adayı Selim Karakaş, partililer ve basın mensupları katıldı.

 

“Hain saldırıyı, hain pusuyu şiddetle kınıyorum”

 

CHP Bartın İl Başkan ve Adayı Selim Karakaş, konuşmasında ülke gündemine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Ardından da Önümüzde haftalarda yapılacak olan İl Kongresi için aday olduğunu açıklayan Karakaş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 

“Sözlerime başlamadan önce hepimizi yakından ilgilendiren ülke gerçekleri ile ilgili bir kaç konuya da değinmek istiyorum. Önceki gün Suriye İdlib'de yaşanan ve rejim güçleri tarafından Silahlı Kuvvetlerimize karşı gerçekleştirilen hain saldırı ve on gün önce Elazığ ve Malatya'da yaşanan deprem felaketi milletçe içimizi acıtıyor. Suriye'nin İdlib bölgesinde yaşanan rejim güçlerinin saldırısında 8 kahraman askerimiz şehit oldu, çok sayıda askerimiz de yaralandı. Acımız çok büyük. Kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, kahraman ordumuza ve milletimize baş sağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Geçiş yolları ve koordinatları önceden bildirilmiş, yeri belli askeri konvoyumuza yapılan bu hain saldırıyı, hain pusuyu şiddetle kınıyorum.

 

“Kimse ‘deprem kaderdir’ diyerek kendisini kurtaramaz”

 

Üzerinden 10 gün geçmesine rağmen Türkiye gündeminden düşen Elazığ ve Malatya depremi özelinde ülkemizdeki deprem gerçeğini de unutmamak gerektiğini düşünüyorum. Elazığ ve Malatya’da deprem felaketinde yaşamını kaybeden 41 yurttaşımıza Allah'tan rahmet, ailelerine baş sağlığı, yaralı yurttaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Hepimiz biliyoruz ki deprem, sel, fırtına ve kasırga gibi doğal bir afettir. Bizlere ve devleti yönetenlere düşen görev her türlü doğal afete karşı gerekli tedbirleri önceden almaktır. Kimse   deprem   kaderdir,   deprem   Allah'tandır   diyerek   bu sorumluluktan kendisini kurtaramaz. Deprem bir milli meseledir ve milli meselelerin tartışılacağı çözümlerin üretileceği yer de Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Geçtiğimiz hafta partimiz tarafından verilen depremle ilgili Meclis Araştırma Önergesi verdiğimiz diğer önergeler gibi AKP ve MHP'nin oyları ile red edildi. AKP iktidarı bu tartışmaların ne mecliste ne de başka bir yerde yapılmasını istemiyor. Ancak bizlerin ve milletimizin 2004 yılından bu yana toplanan 34 milyar doların ne kadarının depreme hazırlık, can kaybını azaltmak için harcandığını bilmeye hakkımız var.

 

“Bartın da 1. derece deprem bölgesinde”

 

Ayrıca Bartın'ın da 1. derece deprem bölgesinde olduğunu 1968 yılında yaşadığı deprem, 1998 yılında yaşadığı sel felaketlerini de buradan hatırlatmak istiyorum. İlimizi yönetenleri de bir kez daha hem deprem hem de yaşadığımız sel felaketleri ile ilgili önceden alınması gereken tedbirleri bir kez daha gözden geçirmeleri yolunda uyarmak istiyorum.

 

“Kızılay bazı şirketler tarafından paravan olarak kullanılıyor”

 

Bundan 152 yıl önce bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan ve adı verilen Kızılay'ın 18 yıllık AKP iktidarında ülkemizin tüm kurumları gibi nasıl çürütüldüğünü hep birlikte izliyoruz. Milletimizin kara gün dostu diye bildiği Kızılay bazı şirketler tarafından yandaş vakıflara para aktarma amacı ile paravan olarak kullanılıyor. Üzülerek söylüyorum ki milletimizin kara gün dostu Kızılay bile AKP iktidarında sarayın arpalığı haline gelmiş durumda.

 

“Türkiye yönetilmiyor içte ve dışta oradan oraya savruluyor”

 

Ülkemiz içte ve dışta hakikaten zor günlerden geçiyor. Hepimiz yakınlarımız, çocuklarımız, halkımız ve cumhuriyetimiz için endişeleniyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan parti Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurduğu çağdaş, laik, sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti; demokrasiyi rafa kaldıran, kuvvetler ayrılığını yok eden, hak ve özgürlüklere düşman tek adam rejimi tarafından yok edilmeye çalışılıyor. Türkiye yönetilmiyor içte ve dışta oradan oraya savruluyor. İnsan hakları ve özgürlükler ayaklar altında, demokrasimiz nefes alamıyor. Önümüzdeki günler de baskılar daha da artacak süreç giderek daha da sertleşecek. Ülke kaynaklarını büyük bir hızla tüketen AKP iktidarı ve saray rejimi, halkımız ve toplumun demokrat kesimleri üzerindeki baskılarını ve zorbalıklarını giderek artıracaklar.

 

“Seferberlik ilan etmeliyiz”

 

Bütün bunlara karşı elimizdeki en büyük güç örgütlerimiz ve örgütlü mücadelemiz olacaktır. Bu amaçla partimizin tüm toplum kesimlerini kapsayacak şekilde tabana yayılan yatay örgütlenme yapısını mahallelerden başlamak üzere tüm örgütlerimiz ile birlikte hayata geçirmek zorundayız. Eğer yerelde ve genelde iktidar istiyorsak seferberlik ilan etmeliyiz. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, il ve ilçe başkanlarımız, il genel meclisi ve belediye meclisi üyelerimiz ve örgütlerimizle birlikte parti politikalarımızı toplumun her kesimi ile buluşturmalıyız. Sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek odaları ve demokratik kitle örgütleri ile birlikte kentimizin sağlık, eğitim, kadın, gençlik, tarım/turizm ve çevre sorunları ile ilgili çözümler üretmek zorundayız. Ancak mahalle delege seçimleri ile başlayan kongreler sürecinde zaman zaman sertleşen, birbirini acımasızca eleştiren, kırıp döken arkadaşlarımızı da üzülerek gözlemliyorum. Parti içi mücadelemiz 19 gün sonra gerçekleşecek olan il başkanlığı seçimi ile son bulacak. 23 Şubattan sonra yine yüz yüze bakacağız, el ele, kol kola AKP iktidarına ve tek adam rejimine karşı mücadele edeceğiz. Her türlü eleştiriye açığız ancak dostluğumuza, kardeşliğimize ve birlikteliğimize zarar verecek tutum ve davranışlardan hep birlikte kaçınmak zorundayız. Ben inanıyorum ki bizler yarışarak seçilir, birimiz seçildikten sonra hepimiz omuz omuza el ele kardeşçe partimizin başarısı ve ülkemizin refahı için çalışırız. Bizlerin kişiler üzerinden siyaset yapma ve belli kişileri bir yerlere taşıma gibi hedeflerimiz yok. Tek hedefimiz partimizi yerelde ve genelde iktidara taşımak, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini yeniden inşa etmektir. Cumhuriyet Halk Partisi yüz yıllık dev bir çınardır. Biz bu çınarın gölgesinde serinleyenlerden değil, bu asırlık çınarı büyütmek için ter dökenlerden, emek harcayanlardan olmak zorundayız. Biz bu ulu çınarın Kuvayi Milliye ruhu ile Türkiye ve Bartın'da iktidara gelmesi için yola çıkanlarız. Bizler aile bağları ile değil güven, dayanışma ve yol arkadaşlığı temelinde bir araya gelenleriz. Gelin hep birlikte bu yolda beraber yürüyelim. Yoksulluğa karşı, savaşlara karşı, ölüme karşı yaşamı savunalım.

 

“Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığına adayım”

 

Bu duygu ve düşüncelerle önümüzdeki il başkanlığı seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığına aday olduğumu sizlerin huzurunda bir kez daha dile getirmek istiyorum. Benden önce adaylığını açıklayan Nail Öztürk arkadaşıma da bu yolda başarılar diliyor, bizden önce bu görevlerde bulunan ve partinin her kademesinde büyük bir özveri ile çalışan yoldaşlarımızı şükranla, yaşamını kaybeden partili büyüklerimizi rahmetle anmak istiyorum. Bu açıklamamda beni yalnız bırakmayan siz değerli yol arkadaşlarıma ve tüm Bartınlı hemşerilerime en içten duygularımla   sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.”

 

 

 

 

ETİKETLER : Bartın CHP İl Başkanlığı Selim Karakaş
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›