Bartın’a 7 hakim adayı, 1 savcı adayı geliyor!

26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni’nde Bartın’a 7 hakim adayı, 1 savcı adayı atanırken stajını Bartın’da yapan Cumhuriyet Savcısı Adayı Eren Uzun, Adana Kozan Aladağ Cumhuriyet Savcılığı’na atandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, güven veren ve erişilebilir bir adalet sisteminin tesisi için önemli mesafeler alındığını dile getirerek, "Adalet hizmetlerinin aksamaması ve makul sürede yargılanma hakkının güçlendirilmesi için çok önemli adımlar attık.” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise törende yaptığı konuşmada “Genç kardeşlerimizin, inşallah gittikleri yerlerde adalet sancağını yücelteceklerine inanıyorum. Adalet sisteminin kusursuz işlemesinin de öncelikli şartı, nitelikli yetişmiş ve yeterli personeldir. Bu anlayışla, adalet hizmetlerinin standardını yükseltme yolunda bugüne dek attığımız adımların en başında personel sayımızın arttırılması vardır.” ifadelerini kullandı.
Bu haber 2024-05-22 10:00:48 eklenmiş ve 164 kez görüntülenmiştir.

 

“Adalet hizmetlerinin aksamaması için önemli adımlar attık”

 

 

Nilay Meryem ÇÖMLEK

 

 

26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi.

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla düzenlenen törende iki yıl süren adaylık eğitimlerini tamamlayan 26'ncı adli yargı döneminden 731 hakim ve 242 Cumhuriyet Savcısının, 16'ncı idari yargı döneminden 71 hakim olmak üzere toplam bin 44 hakim ve savcının kurayla atamaları gerçekleştirildi.

 

 

Genç hakim ve savcıları tebrik ederek görevlerinde başarılar dileyen Bakan Tunç, “Adaletin tecellisi yolunda ter dökmeyi tercih ederek, millet adına hüküm verme makamına ulaşan hakim ve savcılarımızın katılımıyla yargı teşkilatımızın daha da güçleneceğine yürekten inanıyoruz. Bizim medeniyetimizde adalet, hakkı, hak sahibine teslim etmektir. Adalet, bütün erdem ve değerlerin merkezi ve dayanağıdır. Mülkün temeli olan adalet, herkesin onurlu yaşamasının teminatı, toplumsal barış ve huzurun ön şartıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

 

 

Bakan Tunç, adaletin tecellisinin, hukuk devletiyle, hukuk devletinin ise tarafsız ve bağımsız yargıyla mümkün olduğuna dikkati çekerek, “Tarafsız ve bağımsız yargının güvencesi de kürsüde görev yapan hakim ve savcılarımızdır. Bugün, yargı camiamıza katılan genç hakim ve savcılarımızın bağımsız ve tarafsız yargının tesisi için büyük bir aşkla ve fedakarca çalışacağına yürekten inanıyoruz.” ifadesini kullandı.

 

 

“Çok önemli adımlar attık”

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde güven veren ve erişilebilir bir adalet sisteminin tesisi için önemli mesafeler alındığını dile getiren Bakan Tunç, yargı teşkilatının fiziki kapasitesinin artırıldığını, kiralık, uygun olmayan köhne binalar yerine teknolojinin tüm imkanlarını barındıran modern adliye binalarının yurdun dört bir yanında hizmete sunulduğunu söyledi. Adalet Bakanı Tunç, sözlerine şöyle devam etti:

 

 

“Çağın gereklerine uyum sağlayamayan mevzuatımız, milletimizin ihtiyacına cevap verecek şekilde yenilenmiş, insan kaynağı hem nitelik hem de nicelik açısından güçlendirilmiştir.

 

 

Adalet hizmetlerinin aksamaması ve makul sürede yargılanma hakkının güçlendirilmesi için çok önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. Bu kapsamda 22 yıl önce 9 bin olan hakim ve savcı sayımız, son bir yıl içerisinde adalet teşkilatımıza katılan 2 bin 294 hakim ve savcımızla birlikte 25 bine yaklaştı. Ayrıca bin 498 yeni hakim ve savcı adayımız da eğitimlerine devam ediyor.”

 

 

Tunç, hakim ve savcı sayısını artırırken aynı zamanda niteliklerini de yükseltmek için yeni düzenlemeleri hayata geçirdiklerini anlatarak, "Hukuk fakültesi mezunlarının, hakim-savcı yardımcılığı sınavına girebilmeleri veya avukatlık stajlarına başlayabilmeleri için bu yıl ilk kez Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı uygulamasını başlatıyoruz. Yine bu yıldan itibaren 2 yıl süren hakim ve savcı adaylığı uygulamasına son veriyor, yerine 3 yıl boyunca hem teorik hem de uygulamalı, usta-çırak ilişkisi içinde devam edecek hakim ve savcı yardımcılığı sistemini hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda bin hakim ve savcı yardımcısının yazılı sınavları da ÖSYM tarafından gerçekleştirildi.” diye konuştu.

 

 

Adalet teşkilatının ihtiyaç duyduğu personel sayısını son 22 yılda 3 kattan fazla artırdıklarına işaret eden Adalet Bakanı Tunç, “Sadece bu yıl 20 bin 779 kardeşimizi adalet teşkilatımıza kazandırarak personel sayımızı 179 bine yükselttik. Güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi için son 22 yılda 3 bin 727'den, 7 bin 339'a yükselttiğimiz ilk derece mahkemelerimizin sayısına son bir yılda 2 bin 987 mahkeme daha dahil ettik. Kurulduğu 2016 yılından bugüne 279'dan 546'ya yükselttiğimiz istinaf mahkemesi daire sayısına, son bir yılda 81 istinaf mahkemesi dairesini daha ekledik. Böylece, istinaftaki işleyişi hızlandırmayı amaçladık.” bilgisini verdi.

 

 

“Vesayetçi ve darbeci anlayışın hazmedemediği budur”

 

 

Bakan Tunç, ilk derece, istinaf ve temyiz olmak üzere tüm yargı teşkilatının yılda ortalama 12 milyon dosyada karar verdiğini aktararak, şunları kaydetti:

 

 

"Bu kararların içinden sadece birkaçını öne çıkararak, yargıyı yıpratmanın, fedakarca çalışan yargı mensuplarını töhmet altında bırakmanın haksızlık olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Yargı kararları elbette ki eleştirilebilir. Zaten hukuk, dinamik yapısını ve gelişimini, yerinde eleştiriye borçludur. Bu eleştiriler yargı kararlarının kalitesini de artırır. Ancak yapıcı eleştiri yerine, ülkemizde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı hususunda, karalamaya matuf söylemlerin, eleştirinin ötesine geçen haksız ithamların, adalete güveni sarsmayı amaçladığı da açıktır.

 

 

Türkiye'nin, son yıllarda kavuştuğu yüksek standartlı demokrasi sayesinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda da büyük mesafe almış olması, vesayetçi yargı anlayışına özlem duyan bir kısım çevreleri rahatsız etmektedir. Geçmişte darbecilerin yanında saf tutan yargı mensupları yerine ülkemiz bugün, 12 Eylül darbecilerinden de 28 Şubat darbecilerinden de 15 Temmuz darbecilerinden de hesap soran, milli iradenin yanında dimdik duran, milletimizin hak ve hukukunu koruyan bir yargı sistemine kavuşmuştur. Vesayetçi ve darbeci anlayışın hazmedemediği de işte budur.”

 

 

Güven veren ve etkin işleyen bir yargı sistemi için reform iradelerini sürekli canlı ve taze tutmakta kararlı olduklarını belirten Tunç, 2024-2028 yıllarını kapsayacak "Yargı Reformu Strateji Belgesi" ile "İnsan Hakları Eylem Planı"nı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a arz edeceklerini bildirdi.

 

 

Bakan Tunç, bu belgelerde ortaya konulan hedefler doğrultusunda, yargısal süreçlerin etkinliğini sağlamak ve vatandaşların yargı hizmetlerinden memnuniyetini artırmak için birçok uygulamayı da hayata geçireceklerini sözlerine ekledi.

 

 

Erdoğan: “Bu devlete en güzel şekilde hizmet etmelerini istiyorum”

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kura töreni ile bin 44 hakim ve cumhuriyet savcısını, ülkenin dört bir yanındaki görev yerlerine yolcu edeceklerini vurgularken “Kendilerine yeni görev yerlerinde başarılar diliyorum. Hakim ve savcılarımızdan 81 vilayetiyle, 85 milyon vatandaşıyla bu ülkeyi çok sevmelerini, bu devlete en güzel şekilde hizmet etmelerini istiyorum. Hepsi birbirinden başarılı, gayretli ve donanımlı bu genç kardeşlerimizin, inşallah gittikleri yerlerde adalet sancağını yücelteceklerine inanıyorum. Biz de 21 yıldır olduğu gibi ülkeye ve millete karşı mesuliyetlerini hakkıyla ifa etmeye çalışan herkese destek vereceğiz. Bugünkü kura töreniyle, hakim, savcı sayımızı 25 bine yaklaştırmış oluyoruz. Kaliteli insan kaynağı, kamu ve özel sektör fark etmeksizin hayatın her alanında sistemin başarısının temel unsurudur. Adalet sisteminin kusursuz işlemesinin de öncelikli şartı, nitelikli yetişmiş ve yeterli personeldir. Bu anlayışla, adalet hizmetlerinin standardını yükseltme yolunda bugüne dek attığımız adımların en başında personel sayımızın arttırılması vardır.” dedi.

 

 

İktidara geldiklerinde 9 bin 349 olan hakim, savcı sayısını 2,5 kattan fazla arttırmak suretiyle mahkemelerin yükünü hafiflettiklerini belirten Erdoğan, “Yardımcı personel sayımız 26 bin 274'ten 96 bin 650'ye, ceza infaz kurumlarındaki görevli sayısı ise 25 bin 407'den 83 bine çıktı. Adalet teşkilatımızın personel sayısı, 2002 yılında göreve geldiğimizde 61 bin iken bugün bu rakam 204 bini buldu. Personelin yanı sıra mahkeme sayısı, bina, teknoloji ve diğer alanlarda da adalet camiamıza güçlü destek verdik. Yani merdiven altı sistemden bugünkü fiziki koşullara ulaştık. Mahkeme sayısı adli yargıda yüzde 99, idari yargıda yüzde 51 oranında arttı.” diye konuştu.

 

 

“Güven veren ve erişilebilir bir adalet hedefi”

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mahkeme kararlarındaki hataları en aza indirme ve temyizdeki yığılmayı önlemek amacıyla istinaf mahkemelerini kurduklarını dile getirdi.

 

 

Bölge adliye mahkemelerini 15 yerde, bölge idare mahkemelerini 9 yerde faaliyete geçirdiklerini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

 

 

“Adalet kurumlarının modern ve fonksiyonel mekanlara sahip olmasına hassasiyet gösterdik. İnşa ettiğimiz 284 adalet hizmet binasıyla hakimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza yakışır modern çalışma imkanları sunduk. Bina ve kadro haricinde, hayata geçirdiğimiz kanuni düzenlemelerle hukuk devletini güçlendirdik, yargının tarafsız ve bağımsız hareket edebilmesinin yasal ve anayasal altyapısını oluşturduk. Hukuk sistemimize sirayet etmiş, adaletin tecellisi önünde engel teşkil eden vesayet araçlarını tek tek ortadan kaldırdık. Yargıda çift başlılığa son verilmesinden bireysel başvuru hakkına, hedef süreden elektronik devlet uygulamalarına, adli tıptan bilirkişiliğe, lekelenmeme hakkından arabuluculuk müessesesine, tutukluluk şartlarından ifade özgürlüğünün genişletilmesine, hasılı çok geniş bir yelpazede adalete erişimi kolaylaştıran, adalet sisteminin işleyişini hızlandıran, tarihi reformlara imza attık. Güven veren ve erişilebilir bir adalet hedefiyle bu alandaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz."

 

 

“Peşini asla ve asla bırakmayacağız”

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti iktidarı döneminde, Cumhuriyet tarihinde ilk defa milli iradeye kasteden darbecilerin yargılandığını, geç de olsa hak ettikleri cezaları aldıklarını hatırlattı.

 

 

Darbeden 60 sene sonra kurdukları bir komisyon vasıtasıyla, 27 Mayıs mağdurlarının zararlarını tazmin ettiklerini anlatan Erdoğan, 12 Eylül ve 28 Şubat'ta demokrasiye darbe yapanların, milletin vicdanıyla birlikte bağımsız Türk mahkemeleri tarafından da mahkum edildiğini anımsattı.

 

 

Darbe suçunun asla cezasız kalmayacağının böylece anlaşılmış olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Vatanımızın bekasına, devletimizin bütünlüğüne, milletimizin birlik ve dirliğine, milli iradenin egemenliğine, vatandaşlarımızın huzuruna, refahına ve özgürlüklerine kim kastederse dün olduğu gibi karşısında yine bizi bulacak, yargımızı bulacaktır. Demokrasimize uzanan elleri kırmaktan çekinmedik, yine çekinmeyeceğiz. Milletin muazzez iradesine kimsenin gölge düşürmesine müsaade etmeyeceğiz. Görevi huzuru sağlamak olanların darbe şartlarının olgunlaşmasını beklediği ve tereyağından kıl çeker gibi darbe yapmakla övündüğü günler artık geride kalmış, eski Türkiye'de kalmıştır. Antidemokratik veya gayrimeşru yollara tevessül edenlerin Türkiye'de varacağı tek yer mahkeme salonlarında hukuka hesap vermek olacaktır.” ifadelerini kullandı.

 

 

“Yargıya güvenin pekiştirilmesiyle mümkün”

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hukuk devleti ilkesinin yaşatılabilmesi için yargının her türlü taassuptan, hizipleşmeden azade tutulmasının şart olduğunu vurgulayarak, "Siyasi ve ideolojik kamplaşmaların adalet sisteminde yol açtığı tahribatları, özellikle tecrübelerimizle çok iyi biliyoruz. Bunların tekrarına izin vermeyeceğiz. Yargımızın tarafsızlığını ve bağımsızlığını koruması ilk ve öncelikli şarttır. Şunu bir kere daha kabul etmemiz lazım. Adalete güveni ne kadar sağlam tesis edersek ekonomi ve demokraside o derece hızlı mesafe alırız." dedi.

 

 

Türkiye Yüzyılı'na giden yolun, diğer alanlarla birlikte adaletin işleyişindeki eksikliklerin giderilmesi olduğunun farkında olduklarını belirten Erdoğan, ülkenin aydınlık yarınlara ulaşmasının, ancak adalet sisteminin kusursuz işleyişi, hukukun eksiksiz tecellisi, yargıya güvenin pekiştirilmesiyle mümkün olacağına işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu hususta da yaşanan ve yaşanacak sıkıntıların bizi yavaşlatacağını, hedeflerimiz ile aramıza gireceğini asla göz ardı etmiyoruz. Adalet ve hukuk alanındaki reform iradesinin güçlü olmasını bu bakımdan kritik önemde görüyoruz." diye konuştu.

 

 

Erdoğan, adalet sisteminin şeffaflaştırılması, hesap verebilirliğin artırılması, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının tahkim edilmesi için bundan sonra da yeni adımlar atmayı sürdüreceklerini kaydederek, siyaset kurumunun bütün paydaşlarını, bu doğrultuda yürütülen çabalara destek olmaya çağırdı.

 

 

Bartın’a 7 hakim adayı, 1 savcı adayı!

 

 

Kurada stajını İzmir’de yapan Hakim Adayı Buse Bahşi, Ulus Hakimliği’ne,

 

stajını Konya’da yapan Hakim Adayı Kübra Çimen Aslan, Bartın Hakimliği’ne,

 

stajını Ankara’da yapan Hakim Adayı Buse Ceren Dağaşan, Bartın Hakimliği’ne,

 

stajını Mersin’de yapan Hakim Adayı Ömer Can Özmen, Bartın Hakimliği’ne

 

stajını Ankara’da yapan Cumhuriyet Savcısı Adayı Muhammed Zahid Pehlivan, Ulus Cumhuriyet Savcılığı’na,

 

stajını Bingöl’de yapan Hakim Adayı Şeymanur Turgutalp, Bartın Hakimliği’ne,

 

stajını Bartın’da yapan Cumhuriyet Savcısı Adayı Eren Uzun, Adana Kozan Aladağ Cumhuriyet Savcılığı’na,

 

stajını Muğla’da yapan Hakim Adayı Selçuk Yaylalı, Ulus Hakimliği’ne

 

stajını Konya Ereğli’de yapan Hakim Adayı Cansu Şekibe Yılmaz, Bartın Hakimliği’ne atandı.

ETİKETLER : Adalet Bakanı Yılmaz Tunç
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›