Yeni müfredat taslağı askıya çıkarılacak

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni müfredat taslağının bugün öğleden sonra kamuoyuyla paylaşılmak üzere askıya çıkarılacağını bildirdi.
Bu haber 2024-04-26 10:51:14 eklenmiş ve 58 kez görüntülenmiştir.

 

Milli Eğitim Bakanlığı, Bartın eğitimin camiasının ve kamuoyunun yakından takip ettiği yeni müfredata ilişkin çalışmaları tamamladı.

 

 

Yeni müfredat taslağının bugün öğleden sonra kamuoyuyla paylaşılmak üzere askıya çıkarılacağını belirten Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını taşıyan yeni müfredatla ilgili görüş ve önerilerin “gorusoneri.meb.gov.tr” adresinden paylaşılabileceğini bildirdi.

 

 

Sistem, bilgiyi analiz edebilmeye evriliyor

 

 

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını taşıyan yeni müfredat çalışmalarının ana odağına ilişkin soru üzerine Bakan Tekin, müfredatların belli takvimler içerisinde revize edilmesinin gerekliliğine işaret etti. Dünyadaki ve ülkedeki gelişmelerin, bilgi edinme kaynakları üzerinde yaşanan kolaylıkların, bütün dünyada müfredatın tüm bu süreçlere uygun biçimde yeniden ele alınmasını gerekli kıldığına vurgu yapan Tekin, “Bunu yapmadığınız takdirde hem dünya skalasında mesafe kat edememiş hem de ülkedeki çocuklarımızın eğitimi konusunda geri kalmış olursunuz.” değerlendirmesinde bulundu.

 

 

Müfredat çalışmalarının ana eksenine ilişkin değerlendirmesinde Bakan Tekin, “Çocuklarımızın ileriye daha güvenle bakabilecekleri, kendilerini daha iyi geliştirebilecekleri ve elde ettikleri bilgileri, hayallerini geliştirecek, hayata geçirebilecekleri bir ortam oluşturabilmek. Buradan hareketle birinci felsefemiz, eğitim sistemimizin felsefesini bilgiye erişmekten ziyade, beceri kazandırarak eriştikleri bilgiyi analiz edebilecek ve bu hayallerinin gelişmesine katkıda bulunacak hale getirmek. Dolayısıyla müfredat çalışmalarının ana ekseni bu. Yani özüne, değerlerine bağlı ama dünyadaki örnekleriyle rekabet edebilen çocuklarımızın kendi hayallerini geliştirebileceklerini istiyoruz. Önümüzdeki yüzyılı, ‘Türkiye Yüzyılı’ haline dönüştürmek için çocuklardan hayal kurabilmelerini arzu ediyoruz. Müfredatımız dolayısıyla bu iki eksene oturuyor.” ifadelerini kullandı.

 

 

Bakan Tekin, yeni müfredatın ismini bu sebeplerle “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” olarak tanımladıklarını belirterek, “Evrensel, uluslararası modellerden yararlanarak kendi değerlerimizi de sistemin içerisine yerleştirerek özgün bir model üretmeye çaba sarf ettik.” dedi.

 

 

“Son 1 yılın değil 10 yıllık çalışmanın ürünü”

 

 

Müfredat hazırlık aşamalarının sorulması üzerine bu konudaki çalışmaların başlangıç noktasının uzun yıllar öncesine dayandığını, 2017 müfredat değişikliğinin de bunun bir ilk adımı olduğunu anlatırken “Dolayısıyla 2013'ten itibaren başlayıp, bugün geldiğimiz noktada ulaştığımız metinlere bizi ulaştıran çok kapsamlı bir çalışma takvimi var." diyen Tekin, bu süreçte çok uzun görüş alışverişlerinin ve kamuoyundaki yansımalar üzerinden analizlerin yapıldığını, toplantılar düzenlendiğini aktardı.

 

 

Geçen yıl yaz aylarında bütün bu birikimi bir veri olarak aldıklarını ve bu verileri sistematik hale getirecek çalışmalar yaptıklarını dile getiren Tekin, yürütülen hazırlıklara ilişkin şu bilgileri verdi:

 

 

“Sadece bu süreçte nasıl bir müfredat değişikliği olmasına dair 20'nin üzerinde çalıştay düzenlendi. Sonrasında da her bir ders için oluşturulan ekipler yüzlerce toplantı yaparak ilan edeceğimiz müfredatın hazırlıklarını tamamladı. Toplam bu süre içerisinde yani önceki kısmı saymıyorum sadece yaz aylarından itibaren bugüne kadar binden fazla öğretmen ve akademisyen ile toplantılar yaptık, 260 akademisyen 700'ün üzerinde de öğretmen arkadaşımız bu toplantılara sürekli olarak katıldı. Bunun dışında ilave olarak görüşlerine başvurduğumuz akademisyenler ve öğretmenler var. Bunların hepsini düşündüğümüzde binin üzerinde arkadaşımız ortak çalıştı. Aynı şekilde Bakanlık merkez teşkilatındaki bütün birimler bu konuda bir seferberlik ilan etti.”

 

 

Bakan Tekin, çalışmalara emek veren özellikle Temel Eğitim, Ortaöğretim, Mesleki Teknik Eğitim, Din Öğretimi genel müdürlüklerine, hazırlanan programların incelenmesinde yoğun çaba sarf eden Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına teşekkür etti.

 

 

“Herkesle ortak çalışmak istiyoruz”

 

 

Yeni müfredatı kamuoyu değerlendirmesine açacaklarını belirterek, Milli Eğitim Bakanlığının paydaşları ya da paydaş olmak isteyen herkese kapılarının açık olduğuna değinen Tekin, “Herkesle ortak çalışmak istiyoruz. 'Bu ülkenin eğitim öğretim süreçlerine katkı vermek istiyorum' diyen her kim varsa üniversiteler, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, eğitim alanında çalışan kuruluşlar, siyasetçiler, bürokratlar ve herkese açık bir çalışmayı yarın öğleden sonra itibarıyla kamuoyuyla paylaşmış olacağız. Paylaştıktan sonra biraz önce saydığım kişilerden her kim arzu ediyorsa 'gorusoneri.meb.gov.tr' adresinden girerek görüş ve önerilerini paylaşabilir.” dedi.

 

 

“Katılımcı bir yaklaşımı benimsedik”

 

 

Bakan Yusuf Tekin, müfredat değişikliğinin 10 yıllık tedrici bir gelişmenin sonucunda nihai bir metin olduğunu belirterek, “Bunu bugün yapılanı, çok kapsamlı bir değişiklik olarak algılamamak lazım. Bu, bir sürecin sonucunda aşamalı olarak gelinen bir nokta. Daha önceki yıllarda yapılan tedrici değişikliklerin her birisi aslında bu süreci besleyen ve tamamlayan unsurlar. Tüm bu değişiklikler, onun üzerine inşa edilen kapsamlı ve son noktanın konulduğu değişiklik olacak.” dedi.

 

 

Müfredat çalışmalarına ilişkin defalarca toplantı yaptıklarını, içerik, felsefe ve inşa sürecinde “katılımcı” bir yaklaşımı benimsediklerini dile getiren Tekin, bu kapsamda geçmişini iyi bilen, bunu içselleştirmiş, dünyanın değerlerine sahip, dünya ile rekabet edebilecek özelliklerin bulunduğuna işaret ederek şöyle konuştu:

 

 

“Kuşkusuz kamuoyunda bu konuda eleştiriler olacaktır, öneriler olacaktır. Eğitimle ilgili konu, üzerinde insanların çok rahat uzlaşabileceği bir konu değil. Ben, bakan olduğum tarihten itibaren, beni ziyaret eden gruplar içerisinde bile kendi aralarında muhalefet ettikleri, anlaşamadıkları konular oluyor. Hal böyle olunca bizim hazırladığımız metinde de itirazlı olanlar olabilir, eleştiriler olabilir. Bunları çok doğal karşılıyorum. Çünkü eğitim böyle bir alan. Bu da eğitimi aslında zenginleştiriyor. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum. Biz bütün bu düşüncelerden özümseyerek bir toplumsal fayda üretmeye çalışıyoruz. Ürettiğimiz toplumsal payda, aslında bütün bu görüşlerin üzerinde ittifak edebilecekleri asgari müşterekler üzerine inşa edilmiş. Öyle baktığımızda ben mutluyum. İnşallah çocuklarımız için hayırlara vesile olur.”

 

 

Kademeli uygulanacak

 

 

Bakan Tekin, yeni müfredatın gelecek eğitim öğretim yılından itibaren kademeli şekilde uygulanacağını bildirdi.

 

 

Kapsamlı bir revizyon olan yeni müfredatın eğitim ve öğretim kademelerinin tamamında ve tüm sınıf düzeylerine geçilmesi halinde farklı mağduriyetlerin ortaya çıkmasını istemediklerini ifade eden Tekin, “Hazırladığımız program, her kademenin birinci sınıfında uygulanacak. 4 sınıf düzeyi olan okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise 9.’cu sınıflarda önümüzdeki Eylül ayından itibaren yeni programımızı uygulamaya başlamış olacağız.” açıklamasını yaptı.

 

 

Kademeli geçişin yapılacağı sınıflarla ilgili Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının bu yıl ders kitabı başvurusu kabul etmediğini bildiren Tekin, "Bu sınıfların kitaplarını doğrudan ilgili genel müdürlükler yazıyor. Yani bu Eylül ayından itibaren başlattığımız bir sürecin doğal geldiği nokta.” ifadesini kullandı.

 

 

9 okuryazarlık türü belirlendi

 

 

Bakan Tekin, müfredattaki ortak bakış açısının sorulması üzerine, askıya çıkarılacak müfredatın teknik detaylarını lansman toplantısında paylaşacaklarını belirtti.

 

 

Müfredatta okuryazarlık konusundaki yeniliklerin sorulduğu Bakan Tekin, bütüncül bir bakış acısıyla hazırlanan müfredattaki konuyu şöyle anlattı:

 

 

“Bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, görsel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, vatandaşlık okuryazarlığı, veri okuryazarlığı, sürdürülebilirlik okuryazarlığı ve sanat okuryazarlığı olmak üzere 9 okuryazarlık türü belirledik. Aslında burada kastettiğimiz şey, bilgiye erişim konusunda çocuklarımız zaten yeterince kaynağa sahipler ama o edindikleri bilgiyi doğru okuma anlamında çocuklarımıza biz beceri kazandırmak istiyoruz. Olayın temel felsefesi burada zaten.”

 

 

“Yeni müfredatla bilgi kazanımı temelinden beceri kazanımı temelli bir sisteme geçiyorsunuz. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?” şeklindeki soru üzerine Bakan Tekin, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından uygulanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) ve Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) gibi sistemler ile müfredatın kıyasladığında ortada ciddi bir problemle karşı karşıya kalındığını anlattı.

 

 

Birçok konuda ülke bazlı yaptıkları karşılaştırmalarda, müfredatın muadillerinden 2 kata yakın bir düzeyde daha ağır olduğunu gördüklerini dile getiren Tekin, "Bunu doğal karşılıyorum. Çünkü bilgi erişiminin zor olduğu dönemlerde 'şu bilgiye de erişsin çocuklar' denilerek bunlar hep müfredatın içerisine yerleştirilmiş. Fakat zamanla bu ülkeler müfredatlarını revize ederken artık bilgi edinmedeki kolaylıklardan hareketle onları çıkartarak azaltmışlar, seyreltmişler. En son toplantımızda baktığımızda, Japonya ve İngiltere ile de kıyasladık ve bizdeki öğrenme çıktıklarının yüzde 50 fazla olduğunu tespit ettik. Bu, bizi çocuklarımıza edindirmek istediğimiz kazanımları sağlıklı edinememeleri sonucuna eriştiriyor." değerlendirmesinde bulundu.

 

 

Dünya ölçeğinde bir müfredat

 

 

Dünyada ne öğretiliyorsa bunun müfredatta bulunduğunu, bunun dışındakilerin ise ilerleyen eğitim süreçleri olan ön lisans, lisans, lisansüstü eğitime aktarılmasının da seyreltme anlamına geldiğini vurgulayan Tekin, bunun çocukların akademik bilgiyi kazanabilme yeteneklerine de uygun olmadığını kaydetti.

 

 

Yeni müfredatla haftalık ders saatlerinde azalma olmayacağını belirten Tekin, “Şimdilik sadece programlarımızı bilgi edinmeden çok edindikleri bilgiyi beceriye dönüştürebilecek şekilde revize etmeye odaklandık.” dedi.

 

 

Öğretmenlere hizmet içi eğitimler başlıyor

 

 

Öğretmenlerin yeni programı nasıl uygulayacaklarına ilişkin soruya Bakan Tekin, "Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğümüz, ilgili eğitim öğretim daireleri, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız, programların kesin onay sürecini tamamladığımız andan itibaren başlamak üzere öğretmen arkadaşlarımızın hizmet içi eğitim sürecine tabi tutulmalarına dair bir takvim oluşturuyor. Programlar onaylandığı an, takvim hayata geçecek ve şu andan itibaren Eylül ayına kadar öğretmen arkadaşlarımızı bu anlamda yeni programın mantığı, felsefesi ve uygulanmasıyla ilgili olarak çok ciddi bir hizmet içi eğitim sürecini başlatmış olacağız.” cevabını verdi.

 

 

Bakan Tekin, okullarda müfredatın uygulama programlarının hayata geçirilmesi için yeni alanlar ve atölyelerin planlanacağını, yeni okul planlarında da uygulama alanlarını biraz daha ağırlıklı hale getireceklerini belirterek, "İnşallah birkaç yıl içerisinde bu süreç tamamlanır ve çocuklarımız derslerde edindikleri teorik bilgileri uygulayabilecekleri uygulama atölyeleri, uygulama alanlarına da sahip olurlar.” dedi. (Haber Merkezi)

 

ETİKETLER : Milli Eğitim Bakanlığı
Diğer YAŞAM haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 ›